Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

206 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Kör Taassubun Vurduğu Hayatlar
Yazar Fazlı Necip Bey, başkahramanımız olan Nedim ile oldukça benzemektedir. Kendisi de tıpkı yazarımız gibi medeni, yeniliklerden yana ve eğitimli bir kimsedir ancak çevresi bundan memnun mudur? Kitabı okurken yazarın Nedim’in tüm sıkıntılarını insana nasıl geçirebildiğini görüyorsunuz. Siz de aynı üzüntüleri ve ümitleri bir arada yaşama fırsatı buluyorsunuz. Kitabın akıp gitmesi, okuyucu sıkmaması çok güzel. Asıl konuya gelince: Nedim’in annesi Nazime Hanım oğlunu taparcasına seven, takıntılı ve onu kendine bağımlı kılmak gayesinde bir kadındır. Sırf yanından ayırmamak için küçük Nedim’i mektebe dahi göndermez. Nedim gelecekte “ilmiye” (hocalık/din görevlisi) yolunu tutması için aldığı Arapça derslerinden başka hiçbir meşguliyeti olmayan süs bitkisi gibi büyüyen bedbaht bir yavrudur. Hayatına renk getiren olay, yeni komşuları Atiye Hanım’ın ve çocuklarının evlerine gelip gitmeleri sayesinde farklı fikirlerle tanışması olmuştu: Atiye Hanım’ın iki evladı Rezzan ve Süreyya’nın, Nedim’le kısa sürede dost olarak ona İngilizce’yi modern yaşamı sevdirmesi, çağın gerekliliğini kıvrak zekasıyla derhal kavrayacak Nedim ile tutucu ailesi ile arasında oluşacak fikir ayrılıklarının tohumlarını ekmişti ta o zamandan… Yıllar içinde Süreyya en yakın erkek arkadaşı, Rezzan ise kendisini beğendirmek için uğrunda her şeyi yapacağı sevdiği olmuştu. Nedim’in yabancı dil öğrenmesi, Avrupa seyahatleri, çağdaş fikirleri ve Rezzan’ın asil, bilgili, yenilikçi karakteri birbirini tamamlıyordu. İki genç yatağını bulmuş nehir gibiydi birbirlerinin yanında. Ancak Nedim türlü tehditlerle, annesinin mecbur bırakmalarıyla kuzeni Leman’la izdivaca ikna olur. Leman Nedim’in burun kıvırdığı şarkın, o eski düzenin tüm özelliklerini taşımaktadır, Rezzan’a hiçbir yönden benzememektedir, itaatkâr, konuşma becerisi 0, derdi kocasına en iyi şekilde karılık etmek olan sade ve güzel bir kızdır işte… Nedim boğulmaktadır, annesi ise oğlunu “kendi bulduğu” bir kız ile evlendirmiş olmanın, torununa kavuşmanın saadeti içinde oğlunu görememektedir. Rezzan ise yıllarca umutsuz bir bekleyiş içinde yaşamaya çalışmış ancak o da ailesinin ısrarıyla Şemsi Efendi adında biriyle evlenmiştir, adamın yaratılışındaki kabalık, hareketlerindeki asillikten yoksunluk Rezzan’ın da canına tak eder ve aile evine döner, eşini terk eder. Rezzan’ın haberini alan Nedim vakit kaybetmeden eşi ve çocuğunu konakta (yine himayesi altında) tutarak tek aşkına koşar… Yıllar sonra birbirlerini tekrar bulan iki sevgili şimdi saadeti geç de olsa tatma imkanı bulmuştur. Evlenirler, düğünleri yapılır. İşte ancak o gece dudakları birbirine değer ve o tatlı titreyiş kalan hayatlarında onları mesut etmeye yeter… Ancak bunca yıl niçin kaybedildi? Bir ısrar, bir inat uğruna Nedim’in annesi iki gencin de hayatını niçin kararttı? Son Osmanlı devrinde bireyin “birey” olamayışı ve toplum baskısının ne denli problemler doğurduğunu çok iyi anlıyoruz sayfaları çevirdikçe.
Ah, Anne
Ah, AnneFazlı Necip · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021472 okunma
·
112 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.