Pratikte polietnik bir yapıya sahip olduğu halde teoride ulus-devlet olarak hareket eden bir ülkede, milliyetçilik kavramı -bazı zihinlerde- saparak en nihayetinde ırkçılığa evrilir. Türkiye tam olarak bu nitelikte bir ülke olduğu için incelemende değindiğin sorunlar kaçınılmazdır Kaan. Söz gelimi bir yandan 'Varlığınızı kabul ediyoruz, yaşasın ulusların kardeşliği!' naraları atılırken öbür yandan 'Ne mutlu Türk'üm diyene!' sözü dayatılıyor. Esasında kabul edildiği belirtilen varlık, asimile etmek suretiyle kabul edilecek olan bir varlıktır maalesef.
Bu incelemeni de dahil ederek genel olarak incelemelerine şöyle bir eleştiride bulunmak isterim: Değerlendirmelerinde genel olarak kitap üzerinden bahsetmek istediğin konulara yoğunlaşıyorsun. Bu, güzel olmakla birlikte kimileyin kitabın kendisini göz ardı etmene yol açabiliyor. Şahsen benim beklentim, kitabın kapsamına dair biraz daha bilgi vererek yine düşüncelerinle harmanlanmış bir inceleme okumak.
Empati çağrısında bulunduğun bu cesur incelemenin biraz daha uzun olmasını dilerdim. Bilişine sağlık, verimli okumalar..