Dersin başlamasına beş dakika vardı. Hızlı bir şekilde
merdivenleri indim. İşimi bitirip yukarı çıktığımda M ert’i
sınıfın kapısının önünde buldum. Bütün vücudum anında
tepki verdi, kalbim dörtnala atmaya başladı.
Tek omzunu kapıya yaslamıştı. içeri girebilmem için
onun çekilmesi gerekliydi. Ancak böyle bir niyeti yok
gibi gözüküyordu. Gözlerine bakmamaya çalışarak, “İzin
verir misin?” diye sordum.
Bana doğru eğildiğinde nefesi kulağımı gıdıkladı. “Bir
şartım var.”
Sesindeki bir şey, beni ona bakmaya zorladı. Gözlerinin
içine bakmak azap vericiydi ama bunu yaptım. “Ne
şartı?”
Bir kaplanın gülüşünü andıracak şekilde gülümsedi.
Ve ardından ağzımı açık bırakacak olan o cümleyi kurdu.
"Benim partime gelmeni istiyorum.