Hz. Muhammed, çok sürmeden uykulu bir hal aldı yine. Hz. Âişe meraklanmıştı. Hz. Fâtıma niçin önce ağlayıp sonra gülmüştü. Sebebini sordu. Öğrenince, son ümidi de kesildi.
Hz. Fâtıma, sevgili babasının uyumasından faydalanarak, odadan çıktı ve kızlarını görmeye diğer odaya gitti. Çok oyalanmayıp hemen dönmüştü ki, içeriden Hz. Âişe'nin feryatlarını duydu.
Girmek üzereyken, Hz. Ebubekir odadan çıktı ve onun girmesine mani olup baş sağlığı diledi.
Ve Hz. Fâtıma, o günlerdir içindekileri kimseye hissettirmeden, insan üstü bir gayretle çalışan kadın, düşüp bayıldı.