Fyodor Dostoyevski incelemeye başlamadan evvel belirtmek isterim ki bir yazarın dehasını bu kadar güzel ortaya koyduğu pek az eser vardır, Dostoyevskinin tüm eserlerini okumadığım için, “en” sıralaması yapamıyorum ancak benim okuduğum varoluşçu kitaplar içinde en nitelikli olanı diyebilirim, zekanın insanın sahip olduğu en büyük güzellik olduğuna inananlardanım ve Dostoyevski tam bir dahi:) insanın toplum içerisinde,toplumun ona dayattığı bir takım davranışları yaparken aslında iç dünyasında , benliğinde daha farklı sancılar çekebileceğini, olduğundan farklı görünmenin/davranmanın ruh dünyasında yarattığı depremleri oldukça çarpıcı bir şekilde anlatmış. Yaygın alıntıların aksine şu alıntının kitabı özetlediğini düşünerek bitiriyorum, “bize insan olmak, etiyle kemiğiyle gerçek bir insan olmak bile ağır geliyor; bundan utanıyoruz,ayıp sayıyoruz ve eşi benzeri olmayan birtakım toplumsal varlıklar olmaya çabalıyoruz. Yakında bir şekilde düşüncelerden doğmanın yolunu bulacağız…”