Gönderi

“Peki ya sen, şair? Sen bana cennet kapılarının anahtarının verildiğine bütün kalbinle inanıyor musun?” “Sende layık bulduğun kişiyi cennete sokma kudreti olduğuna bütün kalbimle inanıyorum, Seyduna.” “Ama ya anahtara? Sana, anahtarı sordum.” “İnanmaya çalışıyorum. Ama böyle bir anahtarın mahiyetini tasavvur etmekte zorlanıyorum.” ... “Aklımızın almadığı bir şeye iman etmek çok zor. Ruhumuz inanmak istiyor ama mantığımız buna karşı çıkıyor.” “Samimiyetin hoşuma gitti. Peki sizi gerçekten cennete götürsem, ellerinle dokunsan, gözlerinle görsen, kulaklarınla duysan, dudaklarınla tatsan o zaman inanır mıydın?” ‘ “O zaman en ufak bir şüphe kalmazdı içimizde, Seyduna.” “Bu tatminkar bir cevap. Bu sabah savaşta kendinizi ispat ettiniz. Ama zayıflıklarınızın da farkındaydım. İmanınızın da çok sağlam olmasını istiyorum. Bu yüzden de sizlere bu gece cennet kapılarını açmaya karar verdim.”
Bir insanı istediğin yola çekmenin en basit yolu, onu hep hayal ettiği cennete sokmaktır' diyor Hasan Sabbah.Kitabı okudu
·
517 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.