Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Genç yöneticelere tavsiyeler
Genç yönetici dostum! Sana öğüt vermek haddim değil, ama biliyorsun insan çoğu zaman başkalarının yanlışlarından, başarısızlıklarından öğrenir. Tecrübe edilmiş bilgilerden öğrenir. İşte hayat boyu biriktirdiğim, çocuğunu da yaptığım hatalar ve yaşadığım başarısızlıklar nedeniyle ağır bedeller ödeyerek öğrendiğim ve edindiğim tecrübeler, istersen sen buna “öğütler” diyebilirsin, hepsi benim çok işime yaradılar, belki içlerinden senin de kulağına küpe olanlar çıkar... 1- Kendini iyi tanı Hayatını akıllı bir şekilde planlaman, evvela kendini iyi tanımakla başlar. İnsanın kendşni tanıması sanıldığından daha zordur. Zira yaşın ne olursa olsun, şimdiden kalıplaşmış bazı önyargıların vardır. Hepsinden kurtul... Sende, zannettiğin daha fazla bilgi, beceri ve muvaffak olma hırsı var. Bunlar, kısa hayatında, akranların arasında senin ayrıcalıklı ve üst düzey bir yere gelmen için gerekecektir. 2- İste ama ne istediğini bil... “İstemek yapabilmektir.” Sen sadece iste, ama samimiyetle iste. Ondan sonrası kolay. 3- Hedef belirle. Aranızda, planlamanın önemini küçümsüyerek bulunabilir. Sen hedefini, arzu ve isteklerine göre tarif ve tespit edememişsen, kazandığın ve kazanacağın bütün maddi ve manevi servetin hiçbir işe yaramayabilir. 4- Olumlu bak... Sana menfi görünen, ancak yaradılışından kaynaklandığı için değiştirme imkanı bulamadığın hususlar üzerinde fazla durma... Bunlar hırs ve cesaretini azaltmasın. Mesela, dünyaya kısa boylu olarak gelmişsen bundan sonra iyi bir basketbol oyuncusu olamayacağını düşünüp uykunu kaçırma. Etrafına bir bak, yakın veya uzak çevrende, kendi mesleğinin en üst noktasına varmış, neşe ve dinamizm dolu birçok kısa boylu insan göreceksin. Bunlar, bu eksikliklerini dahi kendi lehlerine çevirebilmiş becerikli ve pozitif enerji üreten müspet insanlardır. 5- Aynaya bak... Şimdi derin bir nefes alıp aynanın karşısına geç ve uzunca bir müddet gözlerinin içine bak... Kendini bulmaya ve tanımaya çalış. Seni rahatsız etse de kendin bazı soruları yönelt... Geçmiş günlerde başından geçen bazı nahoş hadiseleri tekrar gözden geçir. Bunların tatsız neticelerinde, kendi hatalarının payının ne kadar olduğu hakkında bazı yargılara varmaya çalış. Ve bunları düşünürken, mümkün olduğu kadar tarafsız olmaya çalış. Ne kendine eziyet edip hep kendini suçlamana gerek var ne de kabahati hep başkalarında bulup kendinden kaçmana... Ortada bir yerde olmaya çalış. Ve en önemlisi, kendinle bir dostluk kurmaya başla... 6- Herkes senin gibi... Sadece bazı farklar var. Etrafınla iletişim kurmakta zorlanıyor musun? Bu mevzuda, az bir gayretle, kısa bir zaman içinde harikalar yaratabilirsin. Düşün ki bütün diğer insanlar da senin kadar zayıf ve senin kadar kuvvetlidir. Ne onları küçümse ne de kendini onlarla mukayese ederken kendini onların altında gör... Onlarla iyi ve sağlıklı bir denge kur. Onları anlamaya, dertlerne ve neşelerine ortak olmaya çalış. İstemeyerek bir arkadışının kalbini kırdığında, vakit geçirmeden ve kimseyi suçlamadan, rahat ve samimi bir şekilde özür dileyip gönlünü al. Onu da sayısız sevgili dostlarının arasına kat... 7- Heyecan duy, rutine razı olma. Bugünkü uğraşın sana uygun mu? Sana heyecan veriyor mu? Her gün yeni bir şey öğrendiğini ve bunları her gün daha iyi kullanıp müspet neticeler aldığını hissediyor musun? Evet diyorsan o halde iyi bir yolda başladın. Ancak bazı eksiklerini tamamlaman gerekiyor. Unutma, eksik hep vardır, onları kimse sana söylemeden önce sen gör ve tamamlamak için gayret göster. Sakın vaktim yok, başımı kaşıyacak vakit bulamıyorum deme... Bu cümle ne güzel ve ne kolay bir kaçış değil mi? Ama bunu sen de aynada kendine bakarken pek inandırıcı bulmadın değil mi? Neye inanıyorsan onu yap... İstek olunca, zaman ve mekan daima bulunur... 8- Yeni hayata hazırlıklı ol. Klasşk müzik denen engin zenginliği henüz keşfedememiş isen hemen bunu da planla. Bunun için de çok zaman veya maddi imkan gerekmiyor. Başta sana sıkıcı gelebilir, ama sabret, biraz kulak ver. Pein yargılarından arın. Evinde belki hiç klasik müzik dinlemedin ama sen yeni bir hayat hazırlıyorsun kendine. Niçin bu güzelliği kendine layık görmüyorsun? İnsanlığın sana hediye ettiği bu melodiler dünyası senin için hayat bozu haz ve neşe kaynağı olacak, renkleri daha bir canlı göreceksin... 9- Hayatının kalan kısmı düşün... Maddi olmayan aktiflerinin bilançosunu çıkar. Dış görünüş, genel kültür, insanlarla diyalog kurma yeteneği, yabancı dil bilgisi ve yeni bir dil öğrenme yeteneği gibi aklına birçok husus gelecektir. Bunları alt alta sıralayıp kendine göre birer not ver. Ve bundan sonra, hayatının kalan kısmı akıllı bir şekilde planlamaya başla... 10- Kervan yolda kurulur deme. Daha iş hayatına yeni başlayan senin gibi genç yönetici ve yönetici adaylarına soruyorum. Orta yaş heniz çok uzakta sisler arasında saklı iken sen hayatını planladığını düşünüyor musun? Yoksa sen de kervan yolda kurulur, diyenlerden misin?.. 11- Planlarını göncelle... Hayatının kalan kısmı için planını arada bir gözden geçir. Geçmiş son birkaç sene içinde rüyalarının gerçekleşme oranını düşünüp, kendine yeni ve varılabilir hedefler öngör... 12- Ömrünü uzat... Genel kültürünü veya sözgelişi, denizaltı dünyası hakkında bilgilerini devamlı arttıracak kitapları temin edip okumak için vakit yarat. Gerekirse uyku saatlerinden bir saat ayırıp kitaplarınla dostluğunu ilerlet. Uyku saatlerin yetmiyorsa, güne bir yirmi beşinci saat eklemenin yolunu araştır ve bul. Çok kimse bunda muvaffak oluyor,sen niye olmayasın? Eğer böyle yaparsan, zaman bereketlenir, ömrün uzar. 13- Erken emekli ol ama hayattan değil... Emekli yılların için hazırlıklı ol. Emekliliğe daha çok zaman var deme. Zaman su gibi akıp geçiyor. Kendine yeni yeni hobiler keşfet. Emeklilikte hobilerine ihtiyacın olacaktır. Kimse sana işi yaramaz demeden, sen çok işe yaradığın bir anda bırakmayı bil. Genç yaşta emekli ol ki hayatın başka limanlarına yelken açabilesin. Sakın zorla emekli edilip de sonra işsizlikten sıkılıp erken ölenler arasına katılma... Geç emekli olursan yaşayacak vaktin kalmaz, erken emekli olursan daha çok şey görebilirsin... Kendinle yetinmeyi öğren. İş dünyasının dışında da var olmanın, anlamlı olmanın ve lüzumlu olmanın yollarını keşfet... Sakın huysuz bir ihtiyar olma, yaşlılığın tadını çıkar... Tecrübeni konuştur... 14- Sen görmesen de geleceği hayal et, onu etkilemeye çalış... Altmış yaşıma girdiğimde aynanın karşısına geçip kendime şöyle demiştim: “Altmış yaşıma yeni girdim. Önümde kalan aktif çalışma yıllarımın azlığı beni hiç üzmüyor, haz ve heyecanımı azaltmıyor. Hiç ölmeyecekmiş gibi, uzun vadeli, kendi çapımda büyük projeleri hayal ediyor, bunları gerçekçi ve mantıksal veriler içinde hangi şartlarda gerçekleştirebileceğimizi düşünüyorum. Ve bir gün bu dünyadan ayrılmam gerektiği zaman, bu projeleri daha engin ufuklara götürecek mesai arkadaşlarıma ve genölerimize güveniyorum...” 15- Yolun sonunu düşünerek yaşa... Yirmi yaşlarında bir genç için orta yaşlılık ve hele bu ölümlü dünyadan ayrılma yaşına gelmek, kolaylıkla tahayyül edilebilen bir husus değildir. Bu genç yaşta insan hep genç kalacakmış gibi hisseder kendini. Sanki yaşlanmak başkaları içindir. Ancak, gün bitip gece yarısı yatağa girerken, hiçbir zaman ger igelmeyecek bir gününün daha geçmiş ve az veya çok, fakat belirli sayıdaki günlerinden birinin daha eksilmiş olduğunu düşün. Ve bir gün bakarsın ki gençlik, orta yaşlılık da geçmiş, yolun sonu ufukta görünmüş. 65 yaşımı gördüğümde holdingteki aktif görevimi bıraktım. Başka birçok yeni sahillere yelken açtım. Hiçbir şey kaybetmedim, mutlu bir hayat yaşadım... Bugün 85 yaşındayım... ... Bir öneri daha: Her zaman işini iyi bilenlerle çalış. Yani profesyonellerle... Her şeyi sen yapmaya kalma. Yapan değil, yaptıran ol. Yapabileceğin şeyler sınırlıdır, yaptırabileceğin şeyler ise... İleride senin de yazacak bir hayatın olacaktır, onu şimdiden planla... Hafızana güvenme, not tut, arşivin sağlıklı olsun...
Sayfa 44 - Alfa
··
240 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.