Kitap, çocukluktan gençlik dönemine geçişte cinsel tercih ve buna bağlı ruhsal sıkıntılar yaşayan bir erkeğin iç dünyasını anlatıyor. Geçtiği dönem 2. Dünya savaşı, atom bombasının atıldığı ve sonrasındaki bir zamanı içeriyor. O dönemin tarihsel olayları çok kısa anlatılmış. Temel konu, hemcinslerine karşı ilgisinin başlaması ile kahramanımızın çevresi ve kendisi ile olan iç çatışmaları, kırgınlıkları, ölüm düşünceleri üzerinden ilerliyor. Bu kitap yazarın otobiyografik romanı olarak da belirtiliyor. Kitabı okurken bir roman okur gibi değil de kendi hastalığını bilen bir hastanın iç boşaltmasını sağlamak adına günlük tutması veya bir psikiyatriste içini boşaltıp rahatlamaya çalışmasının denenmesi hissine kapıldım. Sanki, suçu neden işlediğini ispatlamaya çalışan suçlunun kendini temize çıkarmaya çalışması gibi. Dürtüsel davranışlarını düşünce yoluyla dizginlemeye çalışması ve bunu başaramaması, bunun da bilincinde olmak acıların en büyüğü olsa gerek. ‘’Gönülsüz maskeli balo başlamıştı. Çevremdeki insanların bende yapmacık bir davranış diye izledikleri şeyin aslında sadece gerçek yaradılışımı savunmak için girişilen kramplı zorlamalar olduğunu, gerçek benliğim diye gördükleri şeyin ise aslında maskeli balodan başka bir şey olmadığını, ilk defa o sıralarda belli belirsiz kavramaya başlamıştım. ‘’ Kitabın ilerleyen kısımlarda doktor, seksolog ve cinsel azınlıklar savunucusu Magnus Hirschfeld’dan ve kitaplarından bahsetmesi kendi cinsel durumunu ne kadar araştırdığını gösteriyor. Yazıldığı dönem de düşünülürse toplum dışı olmak, yalnızlaşmak, en küçük bir ima’dan alınmak ve sonuçta ölümü istemek kaçınılmaz oluyor. Kitapta yoğun bir şekilde ölme isteğini de görüyorsunuz. ‘’...ölüm düşüncesi içimi ürpertecek kadar çekici bulduğum biri haline getiriyordu beni. Sanki bütün dünya benimdi. Bunda şaşılacak bir şey yoktu; çünkü hazırlığına giriştiğimiz hiçbir yolculuk en ufak ayrıntılarına kadar bu derece bizim olamaz. ‘’ ‘’Aslında benim istediğim daha çok, bir intihardı. Yaşlanmış tilkilerin kurnazlığına erişemeden, bir dağ yolunda kayıtsız koşarken budalalığa yüzünden bir avcının kurşununa kurban giden bir tilki gibi ölmek istiyordum. . . ‘’ Aykırı bir yazarın düşüncelerinin en ücra köşelerini keşfetmek adına okunabilecek bir kitap. Ama herkese hitap etmeyebilir.

Bir Maskenin İtiraflarıYukio Mişima · Can Yayınları · 20101,051 okunma

·

72 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Cavitas