Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hastalıkların, marazların hep kalpte olduğunu söylüyorlar ve kalbi temizlemekten bahsediyorlar. Ben de kalbimi yokluyorum sık sık; hep ağrılı, vesveseli, gidip gelen buluyorum. "Huzursuz, hüsran duyan kalp," diyorlar; "Benim, buradayım," diyemiyorum. "Allah korusun!" diyorlar. Kendimi nereye saklayacağımı şaşırıyorum. Kalbin saklı olduğu yer iyi ki böyle derinde. Acaba beni görüyorlar mı? Acaba bu insanların hiç kalpleriyle işleri oldu mu, kalbin her an soyulmuş hissinde olması nasıl biliyorlar mı, herkesin kalbi bu kadar oynak mı, bu kadar hevesli ve bu kadar dar ve alıngan mı, bu kadar kendini bilmez mi, kalp şımarmak mı istiyor yoksa yatışmak mı, bunu nasıl öğrenebilirim? Ben yatışmak istiyorum. Kendimi bildim bileli galiba şımarabilmek istedim, bu bana verilsin istedim. Öyle derin bir açlık ki mide kazınması gibi kalbimi kazıdı durdu. Başka bir şeye bakıp geri çekilemedim. Otuz sene kasap vitrini seyretmiş, lokma yiyememiş kedi gibi, otuz sene dünyayı seyrettim lokma yiyemeden, artık canım da bir şey istemiyor.
Sayfa 36
·
270 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.