Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

144 syf.
9/10 puan verdi
Stepford kasabasındaki erkeklerin liderlerinin birinin soyadı Coba (Stalin'in lakabı) diğerinin de adı Ike (Eisenhower'ın lakabı). Hemen hemen 120 sayfa tutan ve tam da Amerika'da feminist hak arayışının zirve yaptığı bir dönemde yayımlanan Stepford Kadınları, okurların dikkat etmezse gözden kaçıracağı Coba-Ike detayıyla bir yandan Soğuk Savaş'ın -her ne kadar yumuşama dönemine girilse de- iki büyük gücü olan ABD ve SSCB'nin kendi uydu uluslarını yaratma projesine derin bir alegori düzüyor hem de açıktan bir anlatımla erkeklerin mutlak gücü (absolute power) bilimle birleştirdiğinde kaçınılmaz biçimde kadınları hayal ettikleri odalıklara dönüştüreceğine dair zorlayıcı kehanetini anlatıyor. Vahşetin Çocukları'nda eski Nazilerin yeni yeni Adolf Hitler çocukları yaratmaya çalıştıkları son derece gerilimli ve sert bir atmosferi konu alan Ira Levin, Rosemary'nin Bebeği'nde de yine bir kadın üzerinden satanik bir topluluğun yeni bir doğum yoluyla kendi doğaüstü robotunu yaratma gerilimini işliyordu. Türkçeye çevrilen üç romanının üçünde de kadınları ve toplumları her türlü hizmeti görecek -ve elbette saf seks odaklı cariyeler haline getirecek- üst anlayışı irdelemesi bir gerilim yazarı için güçlü bir ısrar şüphesiz. Levin, bunu sade ve inandırıcı mizansenlerle işliyor. Bu kitap yazılmadan 7 sene önce ABD'nin uzak hedeflerinin bekçisi olarak gördüğü ve NATO'ya Asya sınırı jandarmalığı yapsın diye aldırdığı Türkiye'yi Kıbrıs olaylarında NATO silahlarını kullanmaya kalkmasın diye ünlü Johnson mektubuyla uyarması dünyanın "erkekleri"nden biri olan ABD'nin Türkiye'yi istediği gibi kullanabileceği cariyesi gibi şekillendirmesinin bir örneğiyse, bir başka egemen "erkek" SSCB'nin Prag'a tanklarla girerek Çekoslovakya'yı odalığı gibi görmesi benzer bir örnekse Stepford kasabasındaki erkeklerin, karılarına uyguladıkları bilimkurgusal düzenek de tamamen bu misallerin paralelinde işleyen kurgusuz ve gerçek tarihtir. Roman, tüm anlatısı boyunca bu alegoriye bir kez bile girmez. Bize Ike-Coba ipucunu verip hikayesine döner. Hikaye gittikçe umutsuzlaşan bir rotada ilerler. Ne uydu ülkelerin ne de kadınların kaderine en ufak bir "geçecek" saflığı eklemez. Ira Levin son 10 sayfada acımasız ama süper-gerçekçi tonunu zirveye çıkarır. Sonuç, diğer iki gerilim romanında olduğu gibi hafif, ciddi, karamsar ve gizli bir gerilim başyapıtıdır. Stepford Kadınları'nın ikinci film versiyonunu daha önce izlemiş olmasaydım romandan çok daha fazla etkilenebilirdim. Lakin her ne kadar filmini de beğensem de roman kadar etkileyici değildi.
Stepford Kadınları
Stepford KadınlarıIra Levin · İthaki Yayınları · 2022766 okunma
·
1 artı 1'leme
·
1.058 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.