Gönderi

Kesin matematiksel orantılarla çalışmak ruhu sevindirir, dolayısıyla basit orantılı tellerin oluşturduğu tonlar kulağa hoş gelir. Gerçekte müzik dinleyen bir kimsenin, müziği oluşturan tellerin uzunluğu hakkında hiçbir fikri yoktur. Uzunlukları anlaması için telleri görmesi ve ölçmesi gerekir. Fakat yürüttükleri mantık ne olursa olsun, sonuçta Yunanlılar görsel dünyadaki basit matematiksel orantılarla, işitsel dünyadaki ses uyumu arasında bir ilişki olduğunu buldular. Bu ilişki, bir ses tonunun nasıl oluştuğu ve dinleyiciyi nasıl etkilediği keşfedilene kadar gizemli kaldı. Fakat açıkça ortaya çıkan, İnsanın, çevresindeki basit matematiksel orantıları algılamasını sağlayan bir yeteneğe sahip olduğuydu. Bu yetenek, müzik konusunda kanıtlanmıştı; aynı yeteneğin görünen boyutlar için de geçerli olduğuna inanılıyordu. Genelde basit orantıları kullanan mimari o zamanlar ve daha sonraları da müzikle karşılaştırılmış, mimari donmuş müzik olarak adlandırılmıştır. Kuşkusuz ölçek ve orantı mimaride çok önemli bir rol oynarlar. Fakat müzikte uyumlu veya uyumsuz diye adlandırdığımız seslere koşut bir etki yaratacak görsel oranlar yoktur.
Sayfa 105 - 106Kitabı okudu
·
323 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.