Gönderi

Mebruke Hanım diyor ki, -Bütün genç kızlarımız biraz fazla tahsil ve terbiye gördükten sonra validelerini beğenmiyorlar. Onları adi görüyorlar. Ben buna çok kızarım. Bence valideler, kızlarını kendi seviyelerinden fazlaya çıkacak mertebede tahsile devam ettirmemelidirler. Varsınlar cahil kalsınlar... - Dedim ki, Hanımefendi! Bu pek tabiidir. Yüksek seviyede olan, kendi seviyesinden irfanen dûn olanı beğenmez. Fakat bu hal haddizatında şayan-ı takdir ve teşvik görülmek lazım gelmez mi? Her yeni yetişen kendinden eskisini beğenmeyecek kadar yükselirse, o zaman, ancak o zaman ensal-i atiye yekdiğerinden kademe kademe yüksek seviyede bir silsile-i aliye vücuda getirebilir ki, terakki-i beşerin gayesi de budur. Onun için genç kızlarımızı ve genç erkeklerimizi fikren, ilmen maziye bağlı bırakmak, muayyen bir geri hududunun ilerisine geçmesine mümanaat fikrini tercih etmeyelim ve nazar-ı dikkat ve infialinizi mucip olan bunlar yalnız bizde değil, her millette böyledir.
··
290 views
ups okurunun profil resmi
Bu yazılanlar bizzat Atatürk'ün kaleminden içerik harika ama dile bakar mısınız? Neredeyse Arapça konuşuluyormuş demek ki o dönemde. Dilimizi sadeleştiren, tekrar türkçeleştiren her şey ve herkese binlerce kez teşekkürler.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.