Esrarlı bir büyücü olan Tir-i Danende, tuzağına düşürdüğü cinleri kullanarak ilmine ilim katar. İlmini kullanarak Esrarname'yi yazar ve onu binbir tılsımla koruma altına alır. Ancak eserini Sultan'a sunma hatasına düşer. Büyücülüğün topraktan yaratılmışlara haram olması gerekçesiyle Tir-i Danende asılır, eseri de yakılır.
Çok geçmeden yakılanın esrin kendisi değil, bir kopyası olduğu fark edilir. Binbir tılsımla korunan bu eser hiçbir şekilde tam anlamıyla yok edilemez, ancak iki parçaya bölmekte muvaffak olunur.
Tüm topraktan ve ateşten yaratılmışların gücünü kullanmak istediği bu kitap kilitli kapılar arkasında uzun süre kalamaz. Hırs ve kötü niyetiyle garp yarısına büyücü Muntazar, saf sevgi ve merakıyla şark yarısına Nagehan sahip olur.
Nagehanımız Germiyan halkını korumak ve henüz ailesine açamadığı sırrını saklamak için karalar giyip garp yarısının peşine düşer, böylece ortaya "Esved" çıkar.
Nagehan iki yarıyı da ele geçirip huzuru sağlamalıdır. Ancak gelinlik çağdaki(!) genç kızın Ali Paşa Konağı'ndan uzun süre kaybolması kolay mı?
"Bildiklerin gördüklerinden ibaret ama her şeyi görüyor musun? İşte sana göremediklerini vaat ediyorum, iyice düşün, istiyor musun?"