Ben maalesef bu kitabı pek sevemedim. Kurgu olarak Amin Maalouf’un Doğudan Uzakta’sına benzettim. İkisinde de gençken arkadaş olan bir grup tekrar bir araya gelmeye çalışıyor, teker teker hayat hikayelerini okuyoruz filan. Doğudan Uzakta’yı hayran kalarak okumama rağmen bu kitap akmıyor. Sebebi de anlatıcının neredeyse ger diyalogdan sonra hayat hakkında adeta bir deneme yazması. Hatta bazılarında ‘tabii yanılıyor da olabilirim şimdi anlayacağız’ gibi şeyler söylüyor. Amin Maalouf fikir olarak birbirine taban taban zıt her karakteri ustalıkla konuşturmuş ve okuyunca ‘aa evet yaa adam/kadın çok haklı’ diyorsunuz. Mario Levi’de ise böyle ustalıklı bir anlatım bulamadım. Bilemiyorum belki de ben hayat hakkında ahkam dinlemek istemediğim bir zamanımdayımdır, kitapla da o yüzden barışmamıştır yıldızlarımız. En iyisi siz okuyun kendiniz karar verin:)