Gönderi

O sahici hüzün patlaması da ne kadar sade ve doğrudan; hiç­ bir şey hissetmemektense herhangi bir şey hissetmenin daha iyi olduğu, insanoğlunun bir şeyler hissetmesi gerektiği ve zaten his­setmek istediği, dahası hepimizin duyguya aç, sıcaklık arayan var­lıklar olduğumuz ve tam da bu yüzden kırılma ya da aptal durumu­na düşme pahasına bazı yerlere, bazı nesnelere, kokulara, sanata, gözyaşına, bitkilere, yazıya, hafızaya, müziğe, kötülüğe ve elbette diğer insanlara doğru çekilmekten çekinmediğimiz ve böyle ya­parak da her birimizin sadece yeni değil aynı zamanda gerçek ha­yatımız olan iç dünyamızda gizlenmiş kişisel bir yol bulduğumuz bilgisi ne kadar takdire şayandı.
Sayfa 116Kitabı okudu
·
67 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.