Gönderi

Sahih bir hadisin, Kur’ân’a dayandığı, ona aykırı olmaması gerektiği açıktır. Ancak hadisle âyet arasındaki münasebet belli bir bilgi ve kültür seviyesine sahip insan aklı tarafından her zaman anlaşılmayabilir. Bu itibarla hadis usûlüne uygun olarak Hz. Peygamber’in söylediği bilinen bir hadisi geçerli saymak gayesiyle Kur’ân’a arzetmek yersizdir; çünkü bu nitelikteki hadis, kendi başına hüccettir.394 Arap dili, çok geniş ve zengin bir dildir. Bir peygamberden başkasının onu bütün yönleriyle bilmesi ve kavraması mümkün değildir. Dolayısıyla Arapça’nın en mükemmel örneği olan Kur’ân’ı en iyi anlayan da yine Hz. Peygamber’dir.395 Onun Kur’ân’ı anlamadaki tecrübesinin bir benzeri yoktur ve olmayacaktır da. Binaenaleyh Hz. Peygamber’in Kur’ân’dan bizim anlamadığımız bazı derin hakikatleri ve ince mânaları anlamış olması mümkündür. Bu nedenle onun bu aşkın tecrübesinin neticesi olan hadislerinin, Kur’ân ile uygunluğunun anlaşılması her zaman mümkün olmayabilir.396 394 bk. Yıldırım, a.g.m., s. 108-114. 395 Şâfiî, er-Risâle, s. 42. 396 İbrâhîm Muhammed el-Hûlî, es-Sünnetü beyânen li’l-Kur’ân, s. 78 vd.
·
118 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.