Merhaba 1k okurları! Aşk; Ben bu gün aşkı anlatmak istiyorum. Olmazlara aşıktır aşk. Aşkın acısına bile aşık oluyorsanız siz delice sevmişsinizdir. "Cennetimde olur musun?" diyebiliyorsanız, siz aşkı iliklerinize kadar yaşamışsınız demek ki.. Aşk, öyle iki kelam edip, gönül aldatmacayla gün geçirmek değil! Sonsuza kadar ona sadık kalabilmektir. Hani diyorum ya; "Beni seviyor musun?" "Evet" "Nasıl?" "Yokluğuna sabredecek kadar." İşte yokluğundakı sabrındaysan eğer sen aşkını mahşere taşıyorsun demek ki. Vüslatı "aşıklar diyarı"na saklayanların acısını saklayamadığı duraktır aşk. Hasta eder yataklara düşürür. Aklını alır meczup eder. Kör eder kusurlarıyla sevdirir. Mecnun eder aşk. Herkes deli der, oysa aşk veli eder. Yaşayan bilir, çünkü aşk, anlatılmaz yaşanır! Bir de ilahi aşk vardır. Bütün benliğinle kendinden geçtiğin, O'nun huzurunda huşu ile göz yaşı akıttığın o makam, aşk makamıdır. Ölüm baldan tatlıysa, ama emir gelmeyene kadar tek nefesinden bile vazgeçmiyorsan, ilahi aşkın ruhunda bulunduğunu düşün derim. "Aşıklar diyarı"na dualarla gidilir. Aşkların en güzeli ilahi aşktır. Bunu en iyi basiret gözüyle bakanlar görür. Anlat anlat bitiremem ki aşkı... Kitabın içeriği yazara gönderilen mektuplardan oluşuyor. Kimin aşkı daha büyüktü söyleyemem. Çünkü kıyaslamak bana düşmez. Okuyun derim. Ama okurken öyle betimlemeler beklemeyin. Zaten yazar da söylüyor;"Gerçek hayat hikayeleri olduğu için edebiyat yönünü kenara koyun" diye. Bir şey farkettim kitaplarda. Yazar "aşk böyle yaşanır" demiyor aslında, aşk nasıl yaşanmamalı diye uyarıyor. Dikkate alın derim:) Keyifli okumalar...