ışıl ışıldı gözleri
tanıştığımız vakit
zil çalardı etekleri
güz, ocağını selamlarken
nerede şimdi o toy kızın kıvırcık goncaları?
sordum, şitanın ilk sabahında
ele avuca sığan köy evine
ahşap bademleri titredi inceden inceye
söyledi
toy bir delikanlı inmiş bağdan
ketenden bohçasına koymuş her bir gülü, goncayı