yekpare inciler sallanırdı dudaklarını mühürleyen iplikte
umarsızca gümüş bıçağı aldı eline, kesti ipliği boydan boya
yamacına döküldü inciler
kar beyazı tepecik peyda oluverdi ayakucunda, Işıltısı mağrip ve maşrık'a uzanan
bekliyor, geceleyin umuteden günebakan misali, ne fayda?
süpürüyor tepeciğini ince tinılardan örülmüş süpürgesiyle gözlerden ırağa