Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ruh, bedenden ayrıdır. Çünkü daima kendini bilir. Zaman zaman bazı organlarını unutursun. Fakat bedenin bütününü idrâk edersin. Eğer ruh, bedenin cüzlerinden olsaydı unutulurdu. Halbuki hiç kendini unutmazsın. Bundan anlıyoruz ki ruh, bedenden ayrıdır. Sonra beden, içindeki hararet ve rutubet (ısı ve nem) sebebiyle daima erimekte ve degişmektedir. Alınan gıda vücudu yenilemekte, eskisi eriyip gitmektedir. Eğer böyle olmasaydı vücut çok büyürdü. Daima aynı kalmasının sebebi erime ve yenilenmedir. Eğer ene, bedenin bir cüzü olsaydı (yani ruh, madde olsaydı) o da erir giderdi. Sen, bedenin erimesinden habersizsin. Fakat kendini daima bilirsin. O halde ruh, bedenden ayrıdır. Nitekim Cenâb-ı Hak da âlemden münezzehtir. Külli aklın bir cüzü olan insan ruhu, kendini idrâk eder, eşyaya tasarruf eder, vücudu koruyacak bütün tedbirleri alır. Böyle kutsi bir varlığa (ruha) nasıl cisimdir diyebiliriz. Bu sebepten, bedenin pisliklerinden temizlenen yüksek ruhlar, İlâhi sırları bilir ve Ârif-i billâh (Allah'ı bilen) olurlar. Bizi terbiye eden ve İlâhi nurla temasa getiren Rüh-i Muhammedi'dir. Beden ölünce ruh bâkidir. Çünkü; aslı, külli akıldır. Bedenle ruh arasındaki ilgi ârizidir (geçici). Bedene bağlı olmayan ruh, hakikati idrâk etmede ilerledikçe Cenâb-ı Hakk'a yaklaşır ve marifet nüruyla dolan kalbi haz içinde olur...
İnsanın ruhu ve ölümden sonra ruhun bekâsı...Kitabı okuyor
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.