Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kitleleri birbirine düşürmek
Özellikle imparatorluk mirasçısı olan Türkiye gibi ülkeleri etnik/ ırkı çelişkilerle uğraştırarak kendi içine kapanmasını sağlamak ve hatta ayrıştırma başarılı olursa kontrol edilebilir etnik temelli küçük devletçiklere dönüştürmek. "Genom" milli değerleri yıkma sürecinin son aşamasıdır. Türkiye'de son zamanda milli olan her şeye şuursuzca saldıran sayısız yazar/ gazeteci ve düşünür türemiştir. Bunlar Türkiye için değerli, kutsal, milli, etik bulunan her şeye saldırarak halkta moral bunalımına neden olmaktadırlar. Gerçekte yapılan psikolojik bir savaştır. Bu savaşı klasik savaştan ayıran askerle ve silahla değil kavramlarla yapılmış olmasıdır. Örneğin Türklerin meşhur "Oğuz Kağan Destanı'ndan bugüne, nesillerin nesillere aktararak getirdikleri bir "vatan"ın kutsallığı algısı vardır. Bunun için Türkün olduğu her yerde önce yüreklere sonra da dağa bayıra her yere "Önce vatan" yazılmıştır. Vatan uğruna ölen evladının ardından bir baba çıkar ve "oğlumu uğruna kaybettim. Vatan sağ olsun" der. Bu duyguyu yenmek ve halkın nezdinde gözden düşürmek için sureti haktan görünen türlü çeşit gayret sarf edilmektedir. Bir gazete yazarı vatana ihanetin sağlayacağı yararları bir İspanyol yazardan alıntı yaparak şöyle ifade eder: "Vatan tüm kötü alışkanlıkların anasıdır: İlletten tedavi olmanın en hızlı ve etkin yolu onu satmak, ihanet etmektir; nasıl mı satmak? İster pahalı ister bedavaya; kime mi? En yüksek peyi kim sürerse ona; ya da, verip kurtulmak ağulu armağanı, onu hiç bilmeyene, bilmek de istemeyene; ister zengine ister yoksula, umursamazın tekine ya da bir aşığa; salt ihanet zevki yeter; bizi belirleyen, bizi tanımlayan, istemeden bizi bir şeyin sözcüsüne dönüştüren; üstümüze bir yafta yapıştıran, bize bir maske yakıştıran ne varsa ondan sıyrılma zevki uğruna... Haraç mezat satmak her şeyi; tarih, inanışlar, dil; çocukluk, manzaralar, aile; fırlatıp atmak kimliğini, sıfırdan başlamak; Sisyphos olmak, aynı zamanda, kendi küllerinden yeniden doğan Anka kuşu". Bu yazar aktardığı bu sözlerden sonra "önce vatan" ilkesini sistemimizden dışarı atıp atamayacağımızın ne kadar önemli olduğunu altını çiziyor. Vatan seni seviyor mu? Bir başka meşhur düşünürümüz (!) de şöyle diyor; "İnsanı zorla askere alıyorlar, Afganistan'a yolluyorlar. 'Vatanını seviyorsan' diyorlar. 'Sevmiyorum' derse ne olacak? Siz vatanı seviyor musunuz? Ben yaptığım işi seviyorum. İnsan yaptığı işi seviyorsa, bir de 'vatanı sevmek' diye ayrıca bir meslek çıkmaz ortaya. Vatan sevmek bir meslek midir Allah aşkına? Bir de 'Vatan seni seviyor mu?' diye sorarlar adama". Bu düşünür (!)bir mülakatta sorulan "Milliyetçilik ne demektir?" sorusuna Oscar Wilde'dan şu alıntıyı yaparak cevaplandırmıştır: "Her alçağın son sığındığı yer milliyetçiliktir". Bu anlı şanlı (!) yazar ülke ve millet sevgisiyle dolu, zamanını üretmekle geçiren, kütüphane ve laborotuvarları mesken edinmiş, ecdatının mirasına saygılı, diline ve inanç değerlerine bağlı olmayı milliyetçilik olarak algılayan insanlara bile dolaylı da olsa "alçak" deme hakkını kendinde görebilmektedir. Milletçiliğe karşı dünya vatandaşlığı
Sayfa 450 - Efor YayıneviKitabı okudu
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.