Güller gibi meyl-i ibtisâm et,
Dağ-ı dile çâre bul, merâm et! ..
Bir tatlı bakışla, bir gülüşle
Eyyâm-ı hayâtımı tamâm et! ..
(....)
Her yer karanlık pür-nûr o mevkî? ..
Mağrib mi yoksa makber mi yâ Râb!
Yâ hâbgâh-ı dilber mi yâ Râb,
Rüyâ değil bu ayniyle vakî.
(...)
Sen öldün, ölüm güzel demektir,
Ölsem yaraşır gamınla her gün.