Gönderi

J. Robert Oppenheimer... O bir fizikçi, bir bilim adamı, bir dahi, bir mucit. O ailenin ideal evladı, tutkulu bir aşık, sadık bir koca, sevgi dolu bir baba, eşsiz bir öğretmen ve bir yok edici. İnsanlık tarihinin en acıklı, en zor, en zalim, en dehşet, en karanlık, en korkutucu ve en travmatik deneyini gerçekleştirdi. Atom bombasını icat etti. Sonuç: Tarihin hafızasından silinmeyecek bir yıkım. Katiyen üstesinden gelinemeyecek bir korku, amansız bir tehdit. Üstelik bu korkunç silahı icat eden Oppenheimer, tam bir barış yanlısı. En zorlu fizik problemlerini kolaylıkla çözebiliyor, hayatının her döneminde dünya barışının öneminden söz ediyor, sevgi dolu bir eş, üstelik öğrencileri de ona bayılıyor.
Sayfa 7 - Kara KargaKitabı okudu
·
14 görüntüleme
Gregor SAMSA okurunun profil resmi
Peki ne oldu, nasıl oldu da bu sevgi ve barış dolu adam bu kudretli zeka bir yok ediciye dönüştü? Dünyayı yok etmeye muktedir bir silahı icat etmeye nasıl karar verdi? Ne olmasını istiyordu, gözünüzü nereye dikmişti, neyin peşindeydi ve aklında neler vardı? Yüzbinlerce insanın acı içinde can vermesine yol açabilecek bir atom bombasına sahip olma fikrini nasıl benimsedi? Hiroşima ve Nagasaki'ye yaşananlardan sonra vicdanın sesiyle nasıl baş etti? Oppenheimer bu anlamda, insan vicdanın kara kutusudur hala.
Vicdan Bir Kara Kutudur - Robert Oppenheimer
Vicdan Bir Kara Kutudur - Robert Oppenheimer
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.