Gönderi

Heidegger'e göre, insanın özü varoluşunda yatar. O, olduğu şey değildir, ama olmakta olandır; varlığı henüz tamamlanmış değildir çünkü. Onun varoluşuna daima bir nevi noksanlık ya da borçluluk içkindir. İnsan ancak ölümün vuku bulmasıyla kapanıma uğrar yani tamamlanmış olur. Ölüm ömrü mühürleyen şu istisnai olaydır, zira o zaman hayat defteri dürülmüş ve imkânlar kapanmıştır kesinkes. Keza o zaman insan, imkânlarını tümüyle tüketmiş olarak artık neyse o haline gelmiştir. Heidegger'de ölüm, hayatla karşıtlık içinde düşünülmez, bilakis ölüm tüm bir varoluşa yayılmış olarak düşünülür. Bu bakımdan, ölüme-doğru-olma ifadesi insan varlığının egzistansiyal bir tasvirini dile getirir.
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.