Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
İçimizde'ki Hep Şeytan Mıdır? Ya da Şeytan Gerçekten Var Mıdır?
Kitabın içeriğine ve derinine inmeden, içselleştirip şekillendirme kısmını size bırakarak kendi kafamda dönen ufak bir fırtına içinden küçük çıkarım yapmak, kitabı okumuş ve yapboz parçalarını kafasında toplamak isteyen okurlara da bir kapı açmaya çalışmak istiyorum Sabahattin Ali'nin bu eserinde bana başlıktaki soruyu kitabın olağan akışı içerisinde defalarca sordurduğunu ve benim buna nasıl cevapsız kalıp aciz bir şekilde soru işaretlerinin arkasını dolduramadığımı, yazarın kendisinin yöneltmiş olduğu sorunun cevabını da, gerçeğin özünü de tam olarak bildiği, benim ve hepimizin bu soruların "içimizde tuttuğumuz ve gün yüzünden uzak tuttuğumuz gerçek doğrularını" zihnimizin derin kuyularından yavaş yavaş nasıl çektiğini fark ettim. En sade bakış açısıyla iki aşığın hayatının hikayesi ve bir de yıllarca içeride tutulan ve sözlere dökülememiş gerçek aşk mantığında bakılabilse de aslında hem başkarakterlerimiz Ömer, hem de Macide'de insanın fıtratından süregelen bir öz karakteristik özelliklerini görmekte ve adeta içselleştirerek yaşamaktayız. "Tutturmuşsun şeytan da şeytan, kimdir ulan bu?" diye bir sorup baktığımız zaman, hayatımızın bitmeyen onlarca sürecinde birçok defa tam olarak fark ettiğimiz, bizim günlük hayatımızda ömrümüz boyunca yıllarca yaptığımız, örnek olarak en ufak bir çalışma isteği arzusunu ve şevkini dahi başımızdan kolayca savdığımız durumların, kendimizi yalanlarla kandırarak yaşadığımız ve asla geliştirme çabası içine girmediğimiz, bundan dolayı da suçu, sorunu hep süregelmiş bir algı olan "şeytanın vesveselerine ve kalbi kararmış insanlara, zaman yetersizliğine" atan kişilerin aynalığını yapan bir Ömer karakteri ile karşılaşıyoruz. Bu noktada ben de aynaya dönüp sordum: "Acaba şeytan gerçekten var mı?" yoksa "Onu biz kendi kötü yanımızdan kaçıp yüreğimizi rahatlatarak ve zihnimizin en pis, derin çukurlarında sadece "-" lerin beslediği ve görmek istemediğimiz, kişinin asla dönmek istenmeyen diğer yüzüne taktığı bir maske olarak içinde yine bizi içeren bir algı mı var?" ikilemi arasında kaldım. Biraz objektif olunca gerek dinlerde, gerek felsefede gerekse yaşamın kendi oluşumu ve fıtratından doğan ve yine insanın kendisinin ortaya çıkardığı "kötü" tanımını kendisini en büyük gördüğü, nankör ve açgözlü olup asla negatif kısımlarına dönmeyeceği için "şeytanlık" başlığı altında bir kaçış durağı olarak kullandığını görmekteyim. Umarım insanoğlu er ya da geç bu "ucuz" tanımların altından kurtulur ve kendini doğal olarak değerlendirip tam bir insan gibi yaşamaya başlar. Güzel okumalar dilerim...
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019172,2bin okunma
·
52 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.