"Mart ayında bir hafta sonu, bir ikindi vakti, Dewi Ayu ölümünden 21 yıl sonra mezarından kalktı." Kitap bu cümle ile selamladı beni. "Tövbeler olsun ne oluyor ya?"demeye kalmadan müthiş bir romanın içinde buldum kendimi. Savaş yıllarında esir kampına hapsedilip oradan da Japon askerlerine satıldığı için fahişe yapılmış görenleri büyüleyen güzellikteki Dewi Ayu babası belli olmayan tıpkı kendi gibi bir bakanın bir daha baktığı birbirinden güzel üç kız annesidir. Dördüncü kez hamile kalınca bu sefer ki doğacak kızının çirkin olması için inandığı her şeye dua eder. Ve duası kabul olur. Yeni doğan bebek görenlerin ödünü koparan bir gudubettir adeta. Artık ölmesi gerektiğini düşünen Dewi Ayu kendini kefenler ve on iki gün sonra ölür. 21 yıl sonra da ailesinin üzerindeki laneti kovmak için geri döner. Öldüğünde fahişe olduğu için tabutunu bile taşımayanlar bu kadın geri dönünce onu bir azize olarak karşılarlar. Ah bu insanlar ah! Dewi Ayu'nun dedesi-ninesi, anne-babası, çocukları ve torunları ile 5 kuşak üzerinden anlatılan olayların arka planında önce Hollanda sömürgesi olan, sonra da Japonya'nın işgal ettiği Endonezya'nın kanlı tarihi anlatılmakta. Ordu ile komünistlerin savaşında çetelerin kol gezdiği ülkede cinsel, fiziksel ve psikolojik şiddetleriyle faturayı her seferinde kadınlara kesen kızışmış erkek terörünün iğrenç yüzü var bu kitapta. Sade kadınların değil hayvanların da tecavüzden nasibini aldığı, doğanın katledildiği, ensest ilişkilerin havada uçuştuğu hem rezil gerçekliğin hem de büyülü gerçekliğin harmanı olan bu kitapta Marquez ve Salman Rüşdi esintileri de mevcut. Dewi Ayu'nun ailesinin üzerinden kovmaya çalıştığı lanet cennetten kovulan Adem ile Havva'nın "Tanrı insan yaratmak için malzeme bulamadığından(!)" çocuklarının ensest birleşmesiyle türeyen insanlığın üzerindeki lanettir belki de kim bilir? Yer yer güldüren, yer yer küfrettiren, yer yer iğrendiren olay örgüsüyle okura merhamet, şefkat, aşk, kin, nefret, kıskançlık gibi duyguları doğrudan aktaran büyülü cümlelerin yer aldığı ve beni tekrardan insanın en tehlikeli hayvan olduğu gerçekliğiyle de yüzleştiren ve eril zihniyetin karanlığını iliklerime kadar hissettiren bir kitap okudum yine. Çav bella

Güzellik Bir YaradırEka Kurniawan · Domingo Yayınevi · 2017589 okunma

·

238 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Burcu Ekinci