Gönderi

Tanrı'nın özgür yarattığı insan, toplumun tahakkümüyle yerelliklere, sıkıştırılmış mekânın sarsılmaz kurallarını içeren örf ve adetlere mahkûm edilir. İnsan hiçbir zaman efendisiz bırakılmaz; kanunla, (sözde) ahlâk kurallarıyla, örflerle kıstırılır. Kimi zaman farkında olduğu, çoğunlukla da farkında olmadığı görünürlüklerle kodlanır. Özgürlüğün doğasına bütünüyle ters bir şekilde, insanlığını ve kimliğini, 'uygun' olana uyum göstermekle kazanacağı yönünde bir dayatmayla karşı karşıya bırakılır. Bu dayatma ve tek tipleştirme bazen din, bazen kanun, bazen ahlâk, bazen örf ve gelenek kisvesi altında kendini dışa vurur.
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.