Herkese mutlu pazarlar. Bugün sizlere Feride Çiçekoğlu'nun kaleme aldığı Uçurtmayı Vurmasınlar kitabının yorumu ile geldim. Kitabımızda annesinden ötürü hapishanede büyümek zorunda olan Barış'ın çok sevdiği eski bir mahkûm olan İnci'ye yazdığı mektupları okuyoruz. Üstelik her mektubun insanın yüreğine ilmek ilmek işlemesi ayrı bir olay. Bu mektuplarda neler var diye sorduğunuzu varsayarak anlatayım. Özgürlüğe, eleştirmeye, kişinin düşünmesine bile prangalar vurulduğu ve bu dediklerime giden yolların kapatıldığı hatta ve hatta yok edilmeye çalışıldığı 12 Eylül döneminden bahsediliyor. Üstelik saf masum bir çocuğun gözünden mektuplar ile anlatılıyor. Haklı, haksız bir sürü insanın (hatta ben burada kadın diyeyim) yaşadıkları çok yaralayıcı bir durum. Feride Çiçekoğlu 12 Eylül darbesi sonrasında 4 yıl gibi bir süre cezaevinde kalmış ve orada yaşanılanlardan esinlenerek yazmış bu kitabı. Aslında kitap gerçek hayattan uyarlama ve kitapta okuduğumuz Barış karakteri aslında gerçek. Kitabı okuduktan bir süre sonra yaptığım ufak çaplı araştırma sonucu bunu fark ettim. Röportajları okudum. 12 Eylül döneminin ne kadarda sıkıntılı bir dönem olduğunu bir kez daha fark ettim. Üstelik bu kitabın zamanında çok ses getiren ve hala dillerden düşmeyen bir filmi de mevcut. Kitabı okumasınız bile filmi izlemenizi tavsiye ederim. Özgürlüğe, güneşin doğuşuna, babasının alacağı bir simide hasret olan barışın 30 mart mektubunda yazdığı bir kısım içime oturdu. Hatta uzun süre etkisinden çıkamadım. Hatta paylaşayım sizlerle belki sizinde içinize oturur. "Bak, uçurtma kaçmış!" "Hani bakayım! Nereden kaçmış?" "Bizim göğsümüzden kaçmış. Ama sakın onu vurma!" Ne kadar acı verici bir alıntı bu. Ardından sonlara doğru başka bir kısımda cezaevi müdürünün emriyle gözüken uçurtmanın askerler tarafından vurulmaya çalışması hem komik hem de rezil bir şey. Ardından kitabın bitmesiyle fark ettim ki aslında o uçurtmanın hapishanede yaşamakta olan bir çocuğun umut parçası olmuştu. Özgürlükle bütünleşen uçurtma... Umarım bu kitabı bir gün herkes okur ve herkesin vicdanına yerleşir. Bazı mektuplar İnci’ye ulaşmasa bile eminim ki okuyan her insanın hem yüreğine hem de vicdanına ulaşmıştır. Özgürce düşünmeye izin verilmeyen, güneşin doğuşunun ne olduğunu unutan insanların gölgeleri umarım bir gün sebep olanların üzerine düşer. Sevgiyle kalın.

Uçurtmayı VurmasınlarFeride Çiçekoğlu · Can Yayınları · 202211,8bin okunma

·

16 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.