DÜNYADA İKEN HELALLEŞİN
Resulullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular. "Kimin üzerinde bir din kardeşinin canından veya malından bir hak bulunursa, dinarın ve dirhemin bulunmadığı kıyamet gününden evvel; dünyada iken o mazlumdan hakkını helal etmesini istesin. Akal takdirde zalimin salih ameli varsa, zulmü miktarınca salih ameli ondan alınır, mazluma verilir. Eğer zalimin salih ameli yoksa mazlumun günahlarından alinip zalime yüklenir." (Müsned-1 Ahmed)
EBU'L-VELID IBNÜ'L-FARAZI Ebul-Velld Ibnü'l-Farazt, hicri dördüncü asırda yaşamış Endülüs Alimlerindendir. H. 351 (M. 962)'de Kurtuba'da doğdu. İlk tahsilini memleketinde yaptıktan sonra 993'te hacca gitti. Mekke, Mısır ve Kayrevân álimlerinden ilim ve hadis tahsil ettikten sonra Endülüs'e döndü. Fıkıh, hadis, tabakåt ve edebiyat ilimlerinde sözü senet idi. Aynı zamanda iyi bir hatib ve hattat olup zengin bir kütüphanesi vardı. Belensiye (Valensiya) kâdiliğinda bulunmuştur. Kendisi şöyle anlattı: "Ka'be'nin örtülerine yapışıp Allahü Teâlâ'dan bana şehitliği İhsan etmesini istedim. Ayrıldıktan sonra ölümün şiddet ve dehşeti hatırıma gelerek istediğimden pişman oldum. Dönüp tekrar dua etmeyi düşündüm, lakin ahdimi bozmaya Allah'ı Teala'dan haya ettiğimden dönmedim." Berberi isyanları sırasında 6 Şevval 403 (M. 1013) Kurtuba'da şehid düştü. Vefatı sırasında yanında bulunan birisi anlattı: "Harp meydanında ağır yaralılar arasında onu gördüm, yanına yaklaştığımda son nefesini vermek üzere idi. Zayif bir sesle şu hadis-i şerifi okuduğunu işittim: "Hayatım kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki: Allah yolunda yaralanan her kimse -ki Allah kendi rızası uğrunda yaralanan kişiyi çok iyi bilir-; muhakkak o şehid mücahid, kıyamet gününde (yaralı haliyle) kanı, (cerihasından) kipkırmızı (akarak), kokusu da misk kokusu (saçarak Arasat meydanina) gelir." ( Buhari)
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.