Kitabın film uyarlaması varmış, mubi'de gösterimdeymiş ve yarın kalkıyormuş. Twitter'da birinin tavsiye ettiğini gördüm, kitabın arka kapağında Stephen King referansı olunca hemen sipariş ettim. Bugün başladım ve bugün bitirdim.
İktidar hırsını, bu yolda her şeyi mübah gören zihniyeti harika işleyen bir kitaptı ve siyahi ırkçılığıyla ilgili de tüylerimi diken diken eden birçok yer oldu. Bir siyahinin bir cinayete kurban gittiğini düşünün ve ardından cinayet soruşturması bile açılmadığını, otopsi yapılmadığını... "Yahu hiçbir doktoru ölü zenci şöyle dursun dirisine bile dokundurtamazsın."
Ne kadar üzücüyse o kadar da komik bir kitaptı. Uzun zamandır okurken bu kadar güldüğüm bir roman olmamıştı. Epey de düşündürücüydü. Özellikle 166 ve 167. sayfalarda Nick ile Dedektif George arasındaki "özgür irade" ekseninde dönen kısa sohbet çok vurucuydu. Suç ve Ceza'yı hatırladım ve kendimizi mağdur sanarken suçlu çıkmamızın ne kadar kolay ve sadece an meselesi olduğunu. Her şeyin yanında Tanrı'yı da cesurca sorgulayan hiciv dolu bir kitap. Film uyarlamasını da merakla izleyeceğim birazdan.