Ben... siz yokken kitabınızı okumaya başladım.
Bunu yavaşça, tatlı, içime işleyen bakışlarını gözlerime dikerek söyledi ve kıpkırmızı kesildi.
— Ya, öyle mi? Ee, nasıl, beğendin mi?
Yüzüne karşı övülen yazarın mahcupluğunu duyuyordum. O an onu öpmek istiyordum. Ama yakışık almazdı bu. Nelli bir süre sustu. Sonra, derin bir kederle beni süzerek:
— Neden, neden öldü? diye sorup gözlerini yere indirdi.
— Kim öldü?
— O genç, veremli... hani kitaptaki?
— Ne yapalım, öyle gerekiyordu Nelli.
— Hiç de gerekmiyordu.