Kürtajla ilgili Türk Hukuku'ndaki durum da, klasik yaşamın dokunulmazhğı tezinden bir sapma olarak değerlendirilebilir görünse de, gerçekte kürtaja ilişkin yaklaşımın çok farklı olduğu gözlemlenmektedir. Türk Hukuku'nda, annenin yaşamı tehlikede olmadığı müddetçe, çocuk düşürme 1983 yılına kadar suç kabul edilmekteydi. Her ne kadar burada korunanın fetüsün hakkı olduğu düşünülse de, Ceza Yasası'nda çocuk düşürme suçlarını düzenleyen 468-470. md'lerin bulunduğu faslın başlığının "ırkın tümlüğü ve sağlığı aleyhinde cürümler" olması şüphe uyandırmaktadır. Fetüsün potansiyel yaşamının korunmasından çok, ırkın çoğalması ve korunması gibi bir amacın güdülmesi ile totaliter bir bakış açısının ortaya koyulduğu söylenebilir. Bu başlığın Faşist İtalya'nın 1930 tarihli Ceza Yasası'ndan esinlenilerek hazırlanmış olması da söz konusu düşünceyi desteklemektedir.