Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

216 syf.
8/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Kötülüğün tarihi insanın tarihi kadar eski. Dolayısıyla; iyi nedir, kötü nedir, neden bazıları kötüdür, insanı kötü kılan nedir, insan özünde kötü müdür gibi sorular felsefi planda yüzyıllardır soruluyor. Psikanalizin ortaya çıkmasıyla birlikte insanın kişiliğine dair daha derin çalışmalar yapılması, insanı daha iyi tanımamıza sebep olmuştur. Psikanaliz, insanın ruhsal yapısının onu kötülüğe nasıl meylettirdiğiyle alakalı önemli sonuçlar elde etmemizi sağlasa da yapılan çalışmalar hala doyurucu nitelikte değildir. Scott Peck gibi yazarlar bu eksikliği görerek, psikolojinin rehberliğinde cevaplar vermeye çalışsalar da hala önemli açmazlar var gibi durmaktadır. Kötülerin, kötü olmalarının en önemli sebeplerinden birisi, kötülüğe maruz kalmış olmalarıdır. Sadistik kişilerin hayatları incelendiğinde; özellikle küçük yaşlarda kötülük gördükleri, mağdur oldukları ve kendilerine uygulanan kötü davranışları, ilerleyen yıllarda diğer insanlara uyguladıkları söylenmektedir. Bazen de kötülüğün sebebi narsisizmdir. Kendini kusursuz, diğer herkesi de tüm hataların sebebi gören narsistik, kötülüğün sebebi olabilmektedir. Scott Peck; kendisiyle yüzleşemeyen, hayatın getirdiği acıları sağlıklı bir şekilde tolere edemeyen insanların acılarını dışsallaştırdığını, diğerlerine kötülük yaparak hayattan intikam aldıklarını söylemektedir. Bu görüş bize kötülüğün aslında bir zayıflık meselesi olduğunu düşündürür. Aslında kötüler, acılarıyla ve eksiklikleriyle baş edemeyecek kadar zayıflardır. İnsanlar bir davranışı doğru olduğuna inanarak yaparlar. Kimse kendisinin kötü olduğunu düşünmez. Yahudileri sistematik şekilde katleden Hitler bile kesinlikle iyi bir şey yaptığına, haklı olarak bu eylemleri gerçekleştirdiklerine dair yüksek bir motivasyona sahiptir. Kötüler, kötülük yaptıklarını fark edememe ve davranışları için suçluluk duymama hastalığına yakalanmışlardır. Kötüler, kötülük yaptıklarını düşünmedikleri için gönül rahatlığıyla kötülük yapabilmişlerdir. Dolayısıyla iyi ve kötünün ne olduğunun konuya hangi taraftan baktığımızla alakalı yorumlanabilecek bir şey olabileceği sonucu çıkabilir. Belki de kötülük; kötü ve iyi kavramlarının yanlış yorumlanmasıdır. Marvel evreninin acımasız kötülük sembolü olan Thanos, inandığı iyilik kavramı adına kötülük yapabilmenin açık bir örneği olarak dikkat çekici bir figürdür. İnsan ruhu üzerine derinlemesine araştırmalar yapmış olan Jung, her insanın benliğinde kötü bir tarafın olduğunu ve ileride insanlığın başına musallat olacak en büyük belanın da bu içsel karanlık olduğunu söylemiştir. Ona göre her insan farkında olmadığı kötü bir yöne sahiptir. Bu durumun ise sadece kişinin kendisini tanıması ile aşılabileceğini söylemektedir. Peck, kitabın sonuç bölümünde; iyi ve kötünün tanımı yapılamayacağını söylemektedir. Kötülüğün önüne geçebilmek için insanın işe önce kendisinden başlaması gerekmektedir. Kişinin kendisiyle yüzleşemediği sürece onu dışarıdan iyi kılmak mümkün gözükmemektedir. Ve sevgiye inanmak kötülüğe giden kapıyı kapatacak en önemli etken olarak sunulmaktadır. Keyifli okumalar dilerim.
Kötülüğün Psikolojisi
Kötülüğün PsikolojisiScott Peck · Kuraldışı Yayınları · 2003173 okunma
··
408 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.