Yayıncının notu: Bu kitapta yazarın özgün dili, üslubu ve yazım özellikleri korunmuştur." (YKY 2019 baskısı s.6) . Hüseyin Kıran'ın kalemi alışılmışın çok dışında. Onlarca yıl önce bir yazar bu üslupla yazsa bugün el üstünde tutulurdu, yazının zamanla anlaşılması lazım belki de bundandır. Yakup sıradan bir memurken görevinden alınarak elçiliğe atanır. Eser, Yakup'un bu görev alımı sırasında neler düşündüğüyle başlar. Uzun uzun bağlaçlarla bağlanmış cümlelerle başladığı için iki üç sayfa ne okuyorum ben hissine kapılabilirsiniz ama sorun yok birinci bölüm sonunda -ki dört sayfa sürmüyor- yazarın diline alışmış oluyorsunuz. Özellikle dile alışmak gibi bir süreç için bence bu kadar kısa sürede bunun aşılanması edebi ustalığın göstergesidir. Yakup bilmediği ovalara atıyla çıkar, görevi efendisine olan bitemi rapor etmektir. Bilmediği yerlere gittiği bir vakit atı sakatlanır ve onunla vedalaşmak zorunda kalır. Atsız bir elçi olarak devam ettiği yolculukta raporlarını efendisine iletememekle iktidarsız bir toplum anlayışını kavramaya başlar. Üstüne yabanıl bir halkla karşılaşınca kendi içinde kral, iktidar, halka hükmetme gibi kavramlar yeniden şekillenir ve kendini halkın iktidarı konumuna getirme serüvenine başlar. Kitabın sonu aslında yol, yordamsız kendi başına ilerleyen iktidar sahipleri için oldukça manidar ama bunun hakkında konuşmayacağım. Çünkü hem kitap okuma zevkinizi öldürmek istemiyorum hem de hapse girmek istemiyorum. :) Hüseyin Kıran'ın "Resul" isimli romanı da epey meşhurmuş, bunu dışında birkaç romanı ve şiir kitapları da var. Modern Türk Edebiyatı hafızama eklemek için mutlaka okunacaklar listeme aldım. Size de tavsiye ederim...

Dağ Yolunda Karanlık BirikiyorHüseyin Kıran · Yapı Kredi Yayınları · 2019141 okunma

·

144 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.