Henüz çocukluk yaşlarında edebiyatla haşır neşir olan ve hayatı boyunca edebiyata duyduğu ilgiyi kaybetmeyen Oppenheimer'a göre, edebiyat insanın geçmişle olan bağını sağlamlaştıran, toplum üzerinde etkiler yaratan, en önemlisi de insanı anlamak
için başvurulan bir kaynaktı.
Edebiyat, insanı insana anlatma sanatıdır. Hayatı boyunca sürekli bir şeyleri değiştirme ve geliştirme çabasında olan insanın hangi değerlere önem verdiği, neyi hangi ölçüde değiştirdiğini de edebiyat aracılığıyla anlarız. İnsanı, toplumdan ayrı olamayan bir varlık olarak, toplumla olan ilişkilerindeki sorunlarını da yine edebiyatla kavrarız.