Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

143 syf.
10/10 puan verdi
·
12 saatte okudu
"Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine..."
... Âdem ile başlar yolculuğumuz, varoluşun ilk adımı, kazanmak için kaybetmenin ilk kuralı, dibe vurduktan sonra göklere erişmenin ilk filizi... ❝Cennette hiç bir sarsıntıya uğramadan yaşayacak olan insanoğlu mu, yoksa ayağı kayarak yeryüzüne düşen ve orda âb-ı hayatı ararcasına karanlıklar arasında geçen, dünya çilesini çektikten sonra Tanrı'ya özlem duyan insan mı?❞ (s.10) ... "İnkar" kolaydır. "İnanç" ve "samimiyet" zordur. Ama "inanmaya davet etmek" daha zordur. Gaflette olanı uyarmak, uyandırmaya çalışmak... Temellendirmek yıkılmamak üzere Medeniyeti... Bir Nuh olması lazımdı, tüm bunların vücut bulması için.. ❝Her çağda, şartlar ne kadar ağır ve umutsuz olursa olsun inananlar için bir Nuh'un Gemisi vardır.❞ (s.38) ... Teslimiyet vardır. Öyleyse İbrahim vardır. İbrahim varsa "İnanç Aydınlığı" mutlaka vardır. Ateş bile, o vücutta yakacak bir şey bulamayınca, yanmayacak olan ya da zaten tek bir amaç için yanan bir kalp vardır. "Gerçek inanış" vardır. Ateş ancak yaratıcı ile arasında olan perdeyi yakar. Fani olmayana, ateş ne yapsın? ❝Ruh, nefsin ateşten arzularında yanmaz ve o narin kelebek kanatlarını andıran cevherini nefs ateşinden koruyabilirse insan kurtuldu demektir.❞ (s.54) ... Kölelik, esaret, hizmet adamlığı, zindana düşüşün ardından Hakikat Devletini kurma görevi kaderin bir ironisiydi. Güzel yüzlü Yusuf ise tüm zıtlıkları bünyesinde barındıran bir Hakikat elçisiydi. ❝Allah isterse, hükümdar da, Devlet de bir kölenin önünde eğilir.❞ (s.96) ... Hakikat, yalanların içinde gerçeği büyütmek ile meşhurdu Musa'nın görevinde. Asa'nın Musa'sı yoktu, Musa'nın Asa'sı vardı. ❝Korkma, sana verilenden Musa! Sana verilen, sana muştu, sana inananlara muştu, dirilenlere muştu, düşmanlarına, inkârcılara, ölülere korkudur.❞ (s.102) ... Devlet; kudret, ihtişam, azameti ile ideal formuna ulaşmıştır. Bir zamanlar yitirilmiş olan Cennet görünmüştür, Süleyman ile birlikte... ❝Bir bahardı hakikat uygarlığı ikliminde. Gün dönmeyecek gibi görünüyordu.❞ (s.109) ... Dönmeyecek gibi görünen gün döndüğünde, bir Yahya belirir tüm heybetiyle. Çöküşü tekrar diriltmeye... ❝Ölüm öldürülebilir, ama hiç diriliş öldürülebilir mi?❞ (s.115) ... İsa, yaratıcının sonsuz mucizelerinden sadece biri. Tüm yanılmışılara rağmen... Mucize elbette müjdesi ile gelecekti. "Yitik Cennet'in" müjdesi ile.. ❝Onu yendiler ama.. O'na yenilerek.❞ (s.125) ... Ve Yitik Cennet tüm haşmeti ile bulunur. Tüm kapılar aslında ona açılmak içindir. Her şey, ona ulaşmak için bir yazgıdır. O diriliş peygamberidir. O alemlere rahmettir. ❝O, Cennetin bir kapısı değil, Cennet'in ta kendisidir.❞ (s. 130) ... Yitik Cennet yolculuğumuzda, her kapıda cennet biraz daha aralanırken, aynı zamanda yıkılmayacak olan bir medeniyet kuruldu tüm bu düşüşlere, zorluklara rağmen. Ama bazen yükselmek için en dibe düşmek lazımdı. Üstadın da dediği gibi; ❝Ah! Düşüşsüz insan! Benden övgü bekleme. Düşüşün tadını almayan insan! Senin, yücelerin serinliğinden, arılığından ne haberin vardır?❞ (s.10) ... "Değer anlamak", bazen o çokta önemsemediğimizi kaybetmek ile başlar. "Değer bilmek" ise onu tekrar kazandığımızda nükseder. ❝Kolay iman bir inkâra dönüşebilir. Ama çile çekilerek erilen inanç, inkârların fırtınasına dayanıklıdır.❞ (s.28) ... Şiirsel anlatımı ile beni tamamen içine çeken, her sözü saatlerce düşünülmeyi hak eden, derin, anlamlı, gerçek bir mücahid olan Üstad Sezai Karakoç'a saygımı ve sevgimi bir kez daha arttıran ve gerçek bir arayışta olan herkesin, mutlaka okuması gereken bir kitap... Gerçek özlem ve öze dönüşü hatırlatan bir alıntı ile incelememi noktalamak istiyorum. ❝Uzaklaştırma yaklaştırma içindir. Ayrılık buluşmaya doğrudur. Yitirme, bulma arzusunu uyandırır. Gurbette söylenir sıla şarkısı.❞ (s.26)
Yitik Cennet
Yitik CennetSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20219bin okunma
··
2.250 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.