Belirsizliklerle başlayıp belirsizliklerle biten bir kitaptı. Basitçe bakarsak konusuna; bilinmeyen bir geminin bilinmeyen bir kaptanı bir gece yabancı bir adamı gemisine alır. Onu herkesten gizler. Ama her geçen saniye karşısındaki kişiyi kendi ikizi gibi görmeye başlar. Onu herkesten gizlerken gemideki davranışları da değişmeye başlar. Kitabın alt metnine bakarsak ama Conrad harikulade bir incelikle kaptanımızın benlik arayışını işlemişti. Böylesine bir arayış içerisinde kaptanımız kendisini doğal olarak dış dünyadan soyutlayan bir karakter haline bürünmüştü. Yabancının ya da kendi deyimiyle ikizinin gemiye gelmesiyle başlayan bu arayış yabancının gemiyi terk etmesine kadar sürer. Kaptanımız bu süreç içerisinde ikili bir hayat sürer adeta. Bir tarafta ikiziyle bulunduğu anlarda kendinini bulurken diğer tarafta mürettebatı ile birlikteyken de o yığın arasında kendini bir yabancı gibi yalnız hisseder. İkizin sadece kaptanımız tarafından görülmesi de bunların bir hayal olup olmadığını sorgulatır. Ama bu belirsizlik bence çok da önemli değildi. Zira aslolan kaptanın adım adım değiştiğini görmekti. İkizin gemide olduğu süre içerisinde kaptanın kendinden emin tavırları, mürettebatına karşı daha önce olmadığı kadar otoriter olması aslında bu arayışta olgunlaştığını da gösteriyordu. İkizin gemiyi terk etmesi de bu yüzden kaptanımızı çok sarsmadı. Çünkü olgunlaşıp aradığı benliği bulmuştu ve artık o gemide bir yabancı gibi hissetmiyordu. Bu kısacık kitaba bu kadar şeyi sığdırması Conrad’a hayranlık duymamı sağladı. Hiç Joseph Conrad okumamış okurlar için de güzel bir başlangıç kitabı olur diye düşünüyorum.

Gizli OrtakJoseph Conrad · Kapra Yayıncılık · 202197 okunma

·

113 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Alper