Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

415 syf.
7/10 puan verdi
·
43 günde okudu
Kendime Notlar
“Tanpınar’ı onun istediği gibi dura dura, içlerine sindire sindire okuyanlar, onu sevecekler, yalnız ona karşı değil, bütün sanata, insana ve kainata başka bir gözle bakacaklar, kendilerini ebediyete götüren esrarlı ışıklarla dolu bir yolda bulacaklardır.” Önsözüyle başladım kitaba bir ayı geçti kitap elimde ama önsözdeki gibi beni içine alamadı, bir Saatleri Ayarlama Enstitüsü olamadı. Çok başarılı, cümleler muazzam haddim değil zaten olumsuz bir şey söylemek ama romantik havadaki tasvirler beni biraz sıkıyor bazen saçı anlatırken koca bir paragraf okudum. Evet güzel bir şey gözde bu kadar canlandırması, duygulara hitap etmesi ama ben daha çok hayatıma hitap edecek, beni bir yerlere taşıyacak nitelikteki cümleleri seviyorum. Kitabın son 150 sayfasında da öyle konulara değinilmiş, o sayfalar beni biraz daha fazla sardı. Mesela yıllar yıllar öncesinden anlamlı tespitler niteliğinde aşağıdaki paragraf: “Birtakım mekteplerimiz var; birçok şeyler öğretiyoruz. Fakat hep eksik olan bir memur kadrosunu doldurmak için çalışıyoruz. Bu kadro dolduğu gün ne yapacağız? Çocuklarımızı muayyen yaşlara kadar okutmayı adet edindik. Bu çok güzel bir şey! Fakat günün birinde bu mektepler sadece işsiz adam çıkaracak, bir yığın yarı münevver hayatı kaplayacak… O zaman ne olacak? Kriz… Halbuki maarifi istihsalin yardımcısı yapabiliriz ve dahili échange’ı arttırabiliriz. Bütün mesele burada. Dahili piyasayı genişletmekte. Yarı zirai, yarı sınai bir iş hayatı temin edebiliriz. O kadar hususi istihsal kaynaklarımız var ki… İşte İstanbul. Daha dün bir yüksek müstehlikler şehriydi. Bütün yakın şark buraya akardı. O kadar ki, bir şehir yanar ve köşkleri, konakları, yalılarıyla, çarşılarıyla, pazarlarıyla adeta yeni baştan, yapılırdı. Yanya’nın çiftliği, Yenice’nin tütünü, Mısır’ın pamuğu, hülasa İslam dünyasının yarısının istihsali bu şehirde harcanırdı. Şimdi nüfusunun onda sekizi küçük müstahsilden ibaret. Adım başında küçük bir tezgah, tütün işletmesi, şu bu, fabrika var… ve bütün bunlar ne ile geçiniyor biliyor musunuz? Çok defa toprağın üstündekini toplayarak. Halbuki İstanbul’da planlı bir çalışma, cemiyetimizin yüzünü yirmi senede değiştirebilir. Al Şarki Anadolu’yu. Ziraatle, hayvancılıkla muazzam imkanlar hazinesi görürsün! Tortum şelalesinden işe başla. Kademe kademe Akdeniz’e kadar elektriği indir… Marmara serveti içine gömülmüş uyuyor.” Romana hakim olan Mümtaz ve Nuran’ın aşkları. Kitap dört bölümden oluşmuş. İhsan, Nuran, Suat ve son bölüm de Mümtaz.
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,5bin okunma
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.