Kısa zamanda yoğun dehşet yaşamak isterseniz bu kitap tam size göre. Öykü sevenlere de ayrıca iyi gelecek çünkü içinde hayal gücünüzü zorlayacak, sonuncusu - yazılma sebebi- komik sayılabilecek altı gotik öykü var. Yazar bazı öyküleri sizin hayal dünyanıza açmış. Kimisinde de tüylerinizi diken diken etmeyi başarmış. Aslında Howard Phillips Lovecraft 'un ilginçten öte ürkünç kısa biyografisini okuduktan sonra içindeki hikâyeler daha bir sarsıyor. Babası da aynı rahatsızlığın sonuçlarından dolayı ölen Lovecraft, sekiz yaşına kadar psikosomatik hastalıklarla boğuşuyor. Sonrasında sadece 1 sene okula gidebiliyor ve 4 yıl ara veriyor. Bu defa (bu ayrıntı da çok ilginç) doğrudan liseye başlıyor fakat son yıl gelen sinir krizi nedeniyle mezun olamıyor. Astronomi eğitimi alma hayalleri de böylece boşa çıkıyor ve bu onu; uzun ve derin bir depresyona sokuyor. Aslında bunun temelleri daha bebekken atılıyor çünkü annesi onu hiç dışarıya çıkarmıyor ve bir kız çocuğu gibi yetiştiriyor. Annenin bu tutumu Lovecraft'ta belli bir sıcaklıktan yüksek havada dışarı çıkamamasına neden olan psikolojik alerjiler yaşamasına sebep oluyor. İçine kapanık olarak büyüyen ve ilk şiirlerini ve hikayelerini 6 yaşında yazan Lovecraft'ın anne baskısı, bu defa da onun edebiyat sevgisini bastırmak için devreye giriyor. Tek desteği büyükbabasının ölümünden sonra da tamamiyle içine kapanıp, fakirlik ve kimsesizliğin de etkisiyle teyzesi ile küçük bir pansiyonda kendini şiire ve gotik edebiyata veriyor. En verimli dönemini o zaman yaşıyor ve henüz 46 yaşında kanserden hayatını kaybediyor. Çocukluk ve gençlik yıllarını düşününce bu öykülerin kaynağını bulmakta zorlanmıyor insan. Aslında işin 'gerçek dehşeti' burada galiba. Bizim "nefis kitaptı, bayıldım." diye okuduğumuz eserlerin altında -tabiri caizse mahvolmuş hayatların yatırıyor olma dehşeti...

NyarlathotepH. P. Lovecraft · Can Yayınları · 20201,283 okunma

·

48 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ülkü Acar Ciner