Osmanlı döneminin çocuğu, Osmanlı'dan Cumhuriyet' e geçiş döneminin de genç, idealist kadını İffet Hanım. (Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından alınan kararla, 31 Temmuz 1933'te kapatılan Darülfünun'un yerine 1 Ağustos 1933'te İstanbul Üniversitesi kurulur. İstanbul Üniversitesi, Kasım ayında Türkiye'nin “ilk ve tek üniversitesi” olarak eğitim vermeye başlar.) Darülfünun-ı Şahane 'den Kadın Doğum Hekimiliğinden mezun olmuş. Kolay şartlarda okumamış. Anne-Babasının vefatından sonra ağabeyinin himayesi altına girmiş. Arap kökenli yenge, İffet Hanımın okumaması ve hatta hayatını zindan etmek için yapmadığı kalmamış. Şark görevine gitmesine de izin vermemiş. (Türkiye'nin ilerlemesini istemeyen kesimlerin saldırısına dahi maruz kalmış Üniversite) Ağabeyi kendi arkadaşına kızkardeşiyle izdivaç yapması için ricada bulunmuş. İffet sadece mesleğini yapmak gayesiyle bu evliliği kabul etmiş. İki kız çocuğu olmuş. Meslektaşı Hekim Kemal, İffet Hanıma abayı yakmış. Yelpaze ve içinde küçük bir not (ama ne not) aşkı ilan etmiş İffet hanıma. İlk kez bu duyguyla tanışan, doğumuna her tanık olduğu bebeğin kulağına üç kez 'dost' kelimesini söyleyen Hümanist İffet hanımın bu yasak aşkı, kocasının öğrenmesiyle, kocasının ve aşık olduğu adamın tepkisinden kadının değersiz bir varlık olduğunu anlar, kızlarıyla şehri etmiş. ( o dönemde iki çocuklu DUL bir kadının çevresel tepkilere karşı dik duruşu müthiş). Geçmiş ve şimdiki zamana dönüşler, duyguların aktarımı, yer ve mekanların tasviri, hele de kocasıyla ayrılığı konuşması, Hekim Kemal'in duyarsızlığı karşısındaki İffet hanımın hisleri, güvercin kümesine genç bir kızı saklayıp hayatını kurtarması, sandığını açıp hatıralarına baktığı anlar beni benden aldı. Kurt Ayazı, Çinili Soba, Leylek Göçü... başlıklarla İffet Hanımın hayatının kesitkerini doyumsuz bir keyifle okudum. Veda bölümünde 53 yıl sonra "vuslata erme zamanı" duygu yoğunluğu zirve yapmış nefesim kesildi. Sadece İffet Hanımın hayatı değil, savaşın sonuna denk gelen yılların zorlu koşullarını, o dönemde Kadının toplumdaki statüsü, yoklukta, yoktan var ederek yaraları sarmaya çalışan bir Ulusun dirilişine de yer vermiş #yazar. 80 küsur yaşındaki İffet hanımın, kızları, torunları ve komşularıyla hayatının son günlerinde geçmişini yâd etmesiyle kendinden öğreniyoruz hayat hikayesini. 1900'lü yıllardan 1980'li yıllara uzanan döneme ait tarihi ve her şeye rağmen çizgisinden şaşmayan GÜÇLÜ bir kadının hayatını kesinlikle okuyun okutturun.

İffet HanımGökçe Şingin · Yediveren Yayınları · 202271 okunma

·

49 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ayşegül AYAN