Hıfzı Topuz'un kaleminden biyografi okuma yolculuğumda bu defa bana Namık Kemal eşlik etti. Namık Kemal'i bilmeyen yoktur. Kendisi 'vatan şairi" unvanına sahip önemli değerlerimizden. Ben de kendisini vatanswverlik temasıyla yazdığı şiir ve tiyatro oyunlarıyla tanıyordum. Az önce onun yaşam öyküsünü anlatan bu kitabın kapağını kapatırken samimiyetle söyleyebilirim ki uğradığım hayal kırıklığımı anlatmakta kifayetsiz kalırım. Evet, Namık Kemal Osmanlı'daki istibdat düzenine baş kaldırmış ve bu bağlamda "Yeni Osmanlılar" hareketinin öncülüğünü yapmış bir isim. Halkın kanını emen saray düzenine kafa tuttuğu için hünkar ve dalkavuklarının hedefi olmuş ve hayatı sürgünlerle geçmiştir. Öyleki Avrupa'da sürgün hayatı yaşadığı yıllarda öncülüğünü yaptığı hareketi kendi çıkarı ve saltanatı için kullanmaya çalışan Mısır prensinin sponsorluğunu dahi geri çevirmiş bir isim. Her diktatörden alışık olduğunuz muhalif olan gazetelerin kapatılması ile gazetecilerin hapse atılması ya da sürgüne gönderilmesi ile sonuçlanan olaylar silsilesi tabii ki Namık Kemal'in de hayatını büyük ölçüde etkileyen bir unsur. Yol arkadaşlarıyla düştüğü fikir ayrılığının da etkisiyle hem gazetecilik kariyerinin son buluşu hem de öncülüğünü yaptığı hareketin başarısız olması sonucunda maruz kaldığı sürgün hayatı ve çektiği ızdıraplar çok can sıkıcı. Fakat gerek gazete yazılarıyla, gerek söylem ve eylemleriyle, gerek Türk edebiyatının ilk tiyatro eseri kabulü gören "Vatan Yahut Silistre" oyunu ile vatanın ve milletinin özgürlüğü için çırpınan bu adamın sonrasında padişah hatta şeriat yanlısı olduğunu şok geçirerek ve belirttiğim üzere hayal kırıklığı eşliğinde okudum. Heleki harf inkılabına taa o zamanlardan karşı olduğunu okuduğumda "çok mahir(!) bir hareket" demeden edemedim. Namık Kemal aynı zamanda Nazım Hikmet'in dedesi ile de çok yakın ilişkisi olan bir isim. Nazım Hikmet onun için "Namık Kemal çökmekte olan Osmanlı İmparatorluğu'nun içinde kendine yol açmak isteyen burjuvazinin bayraktarıdır." demiş. Tespitin dibi gerçekten! Eh hal böyle olunca, çevresindeki arkadaşlarının verdiği tepkiyi ister istemez ben de verdim, "Yesinler senin devrimciliğini!"dedim. Devrimcilik Avrupa ülkelerine kaçıp oralardan medet umarak değil halk için halkla omuz onuza yapılırsa olur. Ve bunu tüm zorluklara rağmen başaranın Gazi Mustafa Kemal Atatürk' olduğu gerçekliğiyle tekrar yüzleştim bu hayat öyküsü sayesinde. Tabii ki Namık Kemal'in ideolojisine ve fikirlerinin arkasında duramamasına yaptığın eleştiri onun tiyatro oyunları ve şiirleri ile edindiği edebi ve sanatçı kimliğine sonsuz saygı duymama engel olamaz asla. Vatan şairimizin ruhu şad olsun. Çav bella...

Vatanı Sattık Bir PulaHıfzı Topuz · Remzi Kitabevi · 2013186 okunma

·

267 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.