Gönderi

Abdülhamid dönemi süresince Batı, bir model olmaya devam etti. İmparatorluk, dünya siyasi ve ekonomik sistemiyle iyice bütünleşti. Batı’nın İslam uygarlığından ödünç aldıklarıyla kurulduğu, böylece Batı'dan ödünç almanın da mubah olduğu vurgulanıyordu. Genç Osmanlıların aksine Abdülhamid, ortaçağ İslam uygarlığını yüceltmişti. Müslüman Osmanlıların çoğunluğu, bir Arap geçmişiyle özdeşleşmekte sıkıntı çekmediler. 1878 meclisinde Yanya mebusu Abdül Bey, o dönemdeki birçok Osmanlı'nın görüşünü yansıtan bir biçimde kendini nasıl gördüğünü ifade ediyordu: "Madem ki Arap milletinden neş'et etmiş bir milletiz; elbette medeniyiz ve biz maarif ve medeniyeti Yunanlılardan aldığımız gibi Avrupalılar dahi bizden aldılar... Arap-İslam mirasıyla özdeşleşmek, özellikle Osmanlı sultanlarının halifelik unvanını benimsemeleri müphem hatta tartışmalı görüldüğü için, Osmanlı'nın bu unvandaki iddiasını meşrulaştırmış ve güçlendirmişti.
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.