Jennifer Mathieu'nun okuduğum ilk kitabı değil ama onun yazdığı ilk kitap olduğunu biliyorum -en azından yayımlanan. Bu yüzden kitaptaki derinliğin biraz zayıf olduğunu fark ettim ve beklediğim gibi olmadığını düşündüm ama "Benim Biricik Hayatım" kitabını okurken de fark ettiğim, aslında hayatın çok içinde ve görmeye o kadar alışmışız ki artık farkına bile varmadığımız durumları çok rahat, akıcı bir dille okuyucuya fark ettirebiliyor. Gerçi, itiraf etmek gerekirse Alice Franklin'e yapılanın, tam anlamıyla korkunç olduğunu düşünüyorum ve aslında, dedikoduların hayatımızı bu noktaya getirebileceğini içten içe biliyorum. Çoğu zaman bunun farkında bile olmadığımı bildiğim gibi... Her neyse, dünyaya karşı ne kadar kör olduğum/uzla alakalı çok fazla söyleyecek şeyim olsa da söylemeyeceğim çünkü bazen farkında olmak istesek bile farkına varamıyoruz. O yüzden kitaba dönüyorum. Lise, ölüm, dedikodu üçlüsünün bir araya geldiği; entrikalı dizilerin aksine çok sakin -Alice için sakin olduğunu söylemiyorum- olağan bir düzenle ilerleyen kitaptı. Asıl anlatıcı Alice değildi, dört karakterin gözündeki Alice'ti ve son bölüm Alice'in gözünden anlatılmıştı. Bu dört karaktere gelecek olursak: Kelsie, hakkında söylentiler çıkan Alice'in en yakın arkadaşı; Elanie, kazada ölen Brandon'ın sürekli ayrılıp bir araya geldiği -sevgilisi gibi ama değil- popüler kız; Josh, Brandon'ın en yakın arkadaşı -muhtemelen ondan hoşlanıyordu-; Kurt, Brandon'ın komşusu ve dedikodusu yapılan Alice'ten hoşlanan çocuk. Bu dört kişi, Alice hakkındaki söylentiler dağ gibi büyüyüp giderken olanları bizi aktaran kişiler ve dördü de, belirli oranlarda Alice'e zarar verdiler ama beni en çok sinirlendiren şey Kelsie'nin ihaneti oldu. En yakın arkadaşlardı ve Kelsie'yi şu anda olduğu konuma getiren kişi Alice'ti. Kelsie'nin yaptığı şey tam anlamıyla yediği kabı pislemekti ve kesinlikle, ondan kitap boyunca nefret ettim. Normalde popüler kızdan nefret edilir ya? Elanie, Kelsie'nin yanında cidden melekti. Bu yüzden kitabın kötüsü olarak Kelsie'yi ilan ediyorum. Josh hakkındaysa neredeyse hiç konuşmak istemiyorum çünkü ağzımı açarsam dolu dolu spoiler eşliğinde ona sövebilirim. O yüzden açmıyorum. Aslında kitabın spoilerını vermek de vermemek de bir şey değiştirmiyor öyle aşırı heyecanla ilerleyen bir kitap değil. Çok spontane ve sakin bir dille yazılmış kitap. Jennifer'ın tarzında, görmeye alıştığımız için fark etmediğimiz gerçeklerin ince ince ön plana sürüldüğü hoş bir kitaptı. Bu yüzden okuduğuma pişman değilim ama Benim Biricik Hayatım'ı tekrar okumayı düşünüyor olsam da bu kitabı tekrar okuyacağımı sanmıyorum. Belki de çok hafif hissettirdiği için, bilemiyorum. Yine de okuduğum için pişman değilim!

Alice Hakkındaki GerçekJennifer Mathieu · Yabancı · 2016591 okunma

·

47 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

s.