Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Rıza" kavramını doğru biçimde algıladığımızda şunu görmekte zorlanmayız: Kamuoyundan gelen itirazlara karşın iş dünyası gündeminin dayatılması mümkün kılan şeyin "yönetilenlerin rızası" olduğunu söylemek, "rızasız rıza" üretiminin bir biçimidir. Bu, ABD'de olup bitenleri belki de en iyi biçimde özetleyecek tanımdır. Kamuoyunun tercihleriyle kamuoyu politikaları arasında genellikle büyükçe bir uçurum vardır. Yakın zamanlarda bu uçurum daha da derinleşti. Bu ikisinin karşılaştırılması, demokratik sistemin işleyişi konusuna daha bir açıklık kazandıracaktır. Halkın yüzde seksenden fazlası, hükümetin "halkın çıkarları doğrultusunda değil, belirli bir azınlığın yararına ve onların özel çıkarları doğrultusunda işlediğini" düşünüyor; daha önceki yıllarda bu oran yüzde ellilerdeydi. Gene yüzde seksenden fazlası ekonomi sisteminin "içkin olarak adaletsiz" olduğuna, emekçilerin ülkede olup bitenler üzerine söylediklerinin dikkate alınmadığına inanıyor. Yüzde yetmişten fazlası "iş dünyasının Amerikan yaşamının çok fazla alanında çok fazla güç kazandığından" yakınıyor. Her yirmi kişiden biri, şirketlerin "işçilerin ve genel olarak çalışanların koşullarını düzeltmek için kazançlarından fedakârlık etmeleri gerektiğini" söylüyor.
Om Yayıncılık - II. Rızasız Rıza: Kamu Zihninin Denetlenmesi
··
71 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.