Gönderi

Doğum ve yaşamın arasında ince bir nokta var, doğarsın hatırlamazsın yaşarsın unutursun, ikili bir denklemin içinde bir yaşamdır benimkisi, ne arkamda insanlar var, ne de yanımda, bir ciğeri soluk kalbim, arada nefesimi tütün gibi sardığım hayatım, tek doğdum tek öleceğim. Benim hikayem okursanız tek sayfalık, yaşamak isterseniz kağıtlara sığmayacak kadar uzun, beni anlamak gerekir, sözümü kulağında, özümü kalbinde taşımak gerekir, ben intikamla bürünmüş ölümlere acımam, lakin bir serçenin yavrusuna yemek götürünce gözlerim dolar. Bugün benim doğum günüm, yine 365 gün içinde sığdırmışım bir ton hayal ve umut kırıklarım, ben yine umursamaz gülüşümle bakıyorum hayata, çünkü ben varsam yine 365 sonra bir bana ben kalır. Düş kırıklığından bir zindan kurmuşum yüreğime, öyle zifiri karanlık, öyle boğuk ki, görünce kabus sanıyorlar ama onlar bilmiyorlar, zindanımdan içeri ayışığı dolar, hafif bir yerde çalıyor Ahmet Kaya birazdan kudurur deniz martıların artında diye, keyfime yok diyeceğin nasıl bakarsanız ben öyleyim işte, öyledir benim doğum günlerim saç tellerinize kadar bilinmezlik içinde, gökyüzüne kadar saklanmış bir çocuğun kırmızı balonun da sakladım yüreğimi bulun bana o balonu mu en büyük hediyemi kaybettim ben içinde masumca bekleyen çocukluğumu.
·
25 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.