Vatanı seviyor muyuz ? Bu sorunun cevabı kuvvetle muhtemel 'evet' olacaktır. Ama ne kadar seviyoruz , sevebiliyoruz ? Vatan için ne yapabilir, nelerimizi feda edebiliriz mesela ? Kendim de dahil bu sorulara sıcak koltuğumuzda otururken en iyi cevapları vereceğiz muhtemelen. Ama kurduğumuz cümlelerin fiile geçmesi her zaman kolay olmaz maalesef. İttihatçılar yaşadıkları vatanı seviyorlardı. Bunu tüm yaşamları boyunca gösterdiler. Evet yaşları gereği tecrübesin ve bazı kararlarında hatalı idiler fakat vatan sevgileri hiçbir zaman sorgulanamayacak derecede idiler. Bugün sağda solda İttihatçıları vatana ihanet ile itham edenlerin onlar kadar bu vatanı sevmediklerine kaniyim. Süleyman Askerî Bey de vatanı canı pahasına seven İttihatçılardan bir tanesiydi. 31 yıllık yaşamına neleri sığdırmamıştı ki. Trablusgarb Harbi, Balkan Harbi, Batı Trakya Hükûmeti başkanlığı, Teşkilat-ı Mahsusa başkanlığı ve intiharına giden sürecen başlangıcı olan Birinci Cihan Harbi'ndeki Bağdat görevi... Bununla birlikte vücuduna girip içinde kalan iki adet kurşun ile yaşayan bir beden... Kitaba kısaca değinecek olursam, Süleyman Askerî Bey hakkında mevcud durumda en ayrıntılı bilgi veren eser diyebilirim. Burada Trablusgarb Harbi'ni, Batı Trakya Hükûmeti'ni, Teşkilat-ı Mahsusa hakkındaki en önemli bilgileri bulabilirsiniz. Süleyman Askerî'nin nasıl aktif bir hayatı olduğunu, genç yaşında vatanı için nasıl mücadele ettiğini okuyabilirsiniz. Trablusgarb'ta tutmuş olduğu günlük ise bugüne kadar bilinmeyen çoğu şeyi okuyucuya veriyor. Son sözü Süleyman Nazif'e bırakalım ve incelemeyi böyle sonlandıralım: "Süleyman Askerî, vatanı için vatanından başka her şeyini isteyerek ve gülerek feda etmiş bir Osmanlı idi!.."

Süleyman Askerî BeySüleyman Tekir · Kronik Kitap · 0117 okunma

··

220 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.