Hayatımda hiçbir kitapta bu kadar ağlamadım ve bu kadar etkilenmedim. Hâlâ da etkisinden çıkamadım. Her ne kadar insanlar ön yargılı yaklaşsa da… Ve en sevdiğim sanatçının şarkılarına değinmesi, o şarkıları dinlerken okuyup gözyaşlarına hâkim olamamak… Ah be Ahmet Kaya artık şarkıların bize bu sevdayı da hatırlatacak… Bir aşk daha maziye kaldı…
ŞAHİN VE GÜLŞAH…
O kadar saf ve masumlardı ki aşkları… Hepimiz çok güzel dersler öğrendik. Tecrübe oldu bize de. Dil, din, ırk ayrımı yapmamanın farkına vardık. Ben Şahin gibi seven, Gülşah gibi sevilen çok az insana şahit oldum. Umarım iyisinizdir. Umarım bir gün sizden haber alırız. Özellikle de Gülşah’ın şu an durumu nasıl, iyi mi, huzurlu mu çok merak ediyorum.
Ve sen Şahin…
Çok güzel sevdin çok. İncitmeden, kıyamadan…İnşallah bir gün bu kitabı okursun.
Ve sen Gülşah…
Her ne kadar yaşanmışlığın sonunda kendini hiçe sayıp böyle bir şey yapsan da her şeye nasıl bu kadar göğüs gerebildin…
Mesele sadece kalplerimizin önemi değil miydi?
Mesele bu saçma sapan ön yargıları kırıp huzur içinde yaşamak değil miydi?