“Bugüne kadar yazdıklarım, bu kitap için bir hazırlık niteliğindeydi.” diyor Steinbeck bu görkemli anlatısından bahsederken. Fareler ve İnsanlar, Gazap Üzümleri, İnci gibi klasiklere imza atmış Steinbeck’in belki de en kişisel romanı Cennetin Doğusu. Yazarın da hayatının geçtiği Kuzey Kaliforniya’da bulunan Salinas Vadisi’ne yerleşen iki aileyi okuyoruz bu kitapta. Bu ailelerin çocukları, torunları ve hikayeye eklenen daha birçok insanın temelde bize sorgulattığı tek bir soru var: iyilik ve kötülük özde midir yoksa irade de mi? İyi ve kötü, Habil ile Kabil’in bitmeyen döngüsüyle anlatılıyor bu kitapta. Sadece bununla da sınırlı değil; savaşın kirli yüzü, kapitalizmin nasıl da işlediği, insanın sevme ve sevilme ihtiyacı, anne babanın bir insanın yaşamında nasıl hayati bir öneme sahip olduğu…diye uzar gider liste. Teknik açıdan kusursuz bir kitap denilemez ama insanda bıraktığı his ve iyilik-kötülük üzerine yaptığı içsel temaşa favori klasiklerim arasına girmesini sağladı. Ayrıca romandaki Cathy karakterinin John Steinbeck’in ayrıldığı ikinci eşi Gwyn Conger’dan ilhamla -yazarın intikam seçimi de diyebiliriz- oluşturulmuş olması akıllara “Acaba Steinbeck biraz mizojinist mi?” sorusunu getirse de yazarla eseri ayrı tutmayı öğrendiğimden beri -en azından çabalıyorum- beni çok etkilemedi. Nihayet 656 sayfa gibi uzun bir metin olmasına rağmen yağ gibi akan -bunda Roza Hakmen’in rolü büyüktür- bu kitabı herkese öneriyorum. Mutlaka okuyun. “Hikayemiz tek bir hikaye. Bütün romanlar, bütün şiirler, içimizdeki hiç bitmeyen iyi-kötü çekişmesi temeli üzerine kuruludur. Ayrıca bana öyle geliyor ki, kötülük hiç durmadan yeniden canlanıyor; oysa iyilik, erdem ölümsüzdür. Kötülüğün hep yeni, taptaze bir çehresi vardır, oysa erdem dünyadaki her şeyden köklü ve saygındır.” #cennetindoğusu #johnsteinbeck #kitapönerisi #kitapyorumu #rozahakmen #kalınklasiklerdenkorkmuyoruz

Cennetin DoğusuJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 20176,4bin okunma

·

22 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kübra Bolat