Gönderi

Aşkın Ölümü
T gözlerini açtığında öğle saatleriydi. Yatak odasının gölgesine aydınlık vuruyordu. Neclasız yaşamın ilk gününe yatağın Necla’ya düşen tarafında uyanarak başlamıştı. Gözleri ne işe yaradığını bilmeyen bir cihaza, yabancısı olduğu dünyaya aitlermiş gibi odanın içinde kayıtsızca geziniyordu. Zihninde gelişen ilk anlamlı düşünce ‘Oda ne kadar da
··
73 görüntüleme
Varsız okurunun profil resmi
Öne Çıkan Yorum
Lavaboda elini yüzünü yıkadı, uzun bir süreyi aynanın karşısında geçirdi. Ellerini burnunda, kulağında, yüzünde, gezdiriyor, görüntüsü üzerinde oyalanıyordu. Çevresindeki eşyaların hissizce, öylece duruşuna dayanamıyordu. Necla’nın ölümü aklına geldikçe duyguları, düşünceleri, dış dünya, her şey bu görüntüde kayboluyor, aynadaki adam yabancılaşıyordu. Evin bütün odalarını dolaştı. Eşyaları yeni alınmışçasına başlarında dikilerek tek tek inceledi. Alınışlarının ayrı ayrı hikâyeleri vardı. Farklı yaşanmışlıklara ait farklı anlamlarla yüklüydüler. Şimdi bu anlamsızca duran eve karşı ne yapılabilirdi ki? -------------------- güzel yazmış adam. iyi pazarlar.
Orhan Tezcan okurunun profil resmi
İlham verici👍
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.