Bilişsel çelişki kuramına göre insan, bilgi, inanç, tutum ve davranışları arasındaki uyumsuzluktan "acı çektiği" için, bunu azaltmaya çalışacak bazı girişimlerde bulunur. Davranışları ve inançları değiştirmek zor olduğu için, değişime en çok uğrayan şey bilgi veya bilgiden çıkarılacak anlam ya da bilginin değerine yönelik inancımız olacaktır.
İnsanlar bilişsel çelişki halindeyseler, beyinlerinin öfkeyle ilgili bölgelerinden bazıları aktif olur.